Perşembe, Mayıs 29, 2008

Mısır Günlüğü

Birinci Gün
13:23

Hava sıcak. Çok sıcak. Çok yabancısı olmasam da hakim olmadığım sokakları ağır adımlarla geçiyorum. Yeşili az, betonu çok sokaklar. Ne çok köpek var. Avcumda hapis bozuk paraları cebime koyuyorum. Bozuk paralar, cep telefonumun metaliyle tempo tutuyorlar adımlarıma. Tuzlu ve ılık su parmaklarımdan kızgın betona damlayarak buharlaşıyor. İzliyorum. Kaybetmek için izler bırakıyorum kaldırım taşlarına. Hansel'in aksiyim. Çok sıcak. Ellerim yanıyor. Pişman oluyorum. Tuhaf bir kokusu var bu sokakların. İri gözlü çocuklar ellerime bakıyorlar. İrtifadandır, dert etme diyorum. Anneleri de bakıyor. Yol kenarındaki kedi, ellerimden damlayan suyun peşine takılıyor. Huyunu bilmediğim sokakları hızla adımlıyorum. Gülümseyerek izimi kaybettiriyorum. Aldığım tavsiyeye uyup bu kadar uzaklaştığım için pişman oluyorum. "Mutlaka!" demişti. Cümlenin sonunu beklemediğimi hatırlıyorum. Ellerim yanıyor. Ilık, tuzlu su tükeniyor, yol da. Caddeyi keskinleştiren yasemin kokusu içimi rahatlatıyor. Demir parmaklıklardan mevsimli mevsimsiz taşan yaseminler.

1 yorum :

Goddess Artemis dedi ki...

A aaaaaaaa! Siz de Mısır'da mısınız ma cherie? Ne güzel! Darısı başıma, darısı başıma, darısı başıma! :o)