Cuma, Eylül 20, 2013

Konusu genç, rejisi yaşlı dizi: Med Cezir



Bu bölümün başında tatlı Yaman'ımız, yanlış yapmadığı sürece yeni yuvasında geçici olsa da barınma garantisini aldı. Hatta kendine Ender'in inşaat projesinde iş de buldu. Böyle tatlı tatlı, ferah feza, suya sabuna dokunmadan izliyordum. Fakat reji, Mira ile Yaman'ın en romantik sahnesine kan doğrayınca yine içim sıkıldı. Vallahi Ali Bilgin kırılmasın ama rejisiyle bu işin altından kalkması için daha 10 fırın ekmek yemesi lazım. Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu'nun adeta alametifarikası olan romantik sahnelerde reji çok başarısız oluyor. Seçtiği açılar, kadrajlar, zayıf mizansenler yüzünden içimiz cız edemeden sahne izliyoruz. Mira ve Yaman'ın el temasıyla başlayan yakınlaşma sahnesi resmen sıradan bir sahne gibi geçti gitti. Yaman sanki kızın elini değil de patates tuttu. Mira sanki Yaman'a değil de, duvara yanaştı. Selim ile Ender'in öpüşme sahnesi de cabası.. Hele de bölümün zirvesi olması planlanan Orkun- Yaman kavgası ve peşinden gelen yangın sahneleri tam anlamıyla bir müsamere mizanseni gibiydi. Gerginlik olmasın ama reji işin pırıltısını aşağıya çekiyor. Kurmaca dünyasında vizyonu çok zayıf. Bu kadar genç bir adamdan, bu kadar "yaşlı" bir reji nasıl çıkıyor, hayret içindeyim? Neyse..

Bölüm ilerlerken Faruk Beyciğimiz içine düştüğü nakti krizi çözmek için şahane bir yol buldu. Parayı eskiden beri yanık olduğu Ender'den (500 bin dolar) istedi. (Aytaç Kara'nın uyarısına göre orjinalinde 100 bin dolar borç alınmış ama dizi biteli onca yıl oldu, dolar epeyce yükseldi.) Ender elbette borç vermeyi kabul etti. Bu konuşmayı duymadan, reji zoruyla gözümüze soka soka uzaktan izleyen Yaman da, sanırım pozisyonu yanlış anladı. Yakında kokusu çıkar. Ender de haftaya parayı Faruk'a verir, Selim'den de gizler. O zaman seyreyle gümbürtüyü.. Bu arada Eylül'ün doğum günü partisi esnasında Mira ve Orkun iyice gerildiler. Yaman, Orkun'dan kalan vaktini anacığını kurtarmaya çalışarak harcadı. Şerefsiz babalığını ziyaret bile etti, şikayetini geri almasını istedi. Mert de kuyruğu gibi peşinde dolaşmaya devam etti ve adama şikayetini geri alması için para teklif etti. Bölüm finale yürürken Orkun- Yaman gerginliği yükseldi ve sonunda alev alev yanan evin içinden Yaman'ı yine Orkun aldı. Yaman, duman zehirlenmesi sebebiyle ambulanslık oldu. Neyse ki tatlı Yaman'ımız yolda gözünü açtı. O sahnedeki Selim'in yüz ifadesini ölsem unutmayacağım. Med Cezir'in -sanırım ben de izleyeyim diye- bu bölümünde hapishanede türkülü bir sahne yazmışlardı ama kusura bakmasınlar, detone türküyü dinleyemedim. Sesi kıstım. 

Eylül ve Sude performansları da halen dizinin en zayıf halkaları olarak varlıklarını devam ettiriyorlar. Mert'i bu bölüm daha iyi gördüm. Akışta zaman uzatmalık minik minik aralara serpiştirilmiş bazı dolgu sahneler var. Sırıtıyor. Establising shot yok. Keşke olsa, toplamda epeyce dakika kazandırır insana.. Son olarak, bu bölümün en eğlenceli yeri, bence, Mira'nın arabada giderken Mert'e George Lucas- Star Wars üzerinden laf sokmasıydı. Bu hafta Kayıp'ı kayda alıp, canlı canlı Med Cezir izledim. Haftaya aynı şeyi yapar mıyım? Gidip Kayıp'ı izleyeyeim de, ona göre karar vereyim. 



Öyle yani.



.

1 yorum :

Adsız dedi ki...

bence bu bakis acisi yaşli kalmiş,agdali ve buyuk buyuk,goze iyice sokan,duygulari sagmak pesinde kosan islere ovgu yazisi bu benim anladigim.mahsun'un rejisi size daha uygun sanirim