Salı, Şubat 25, 2014

FotoYorum | The Walking Dead: Aşağı tükürsen sakal!

Kızıl kafa modası yayılıyor..
Hatırlarsanız geçen bölümün sonunda Glenn ve Tara üç kişiyle karşılaştı. Abraham Ford (Michael Cudlitz)onlardan biri. 1964 doğumlu, Lond Island doğumlu oyuncu Michael Cudlitz'i dizi meraklıları Southland, 24, Prison Break gibi aksiyon ağırlıklı dizilerden hatırlayacaklardır. Abraham oldukça acımasız, 'sert' bir arkadaşımız. Vali Bey'den en önemli farkı ise süzme bir pislik olduğunu maskelemiyor, aksine bunu göstermekten zevk alıyor. Sonradan önüme sürülecek, devasa ve kaba bedeninde pamuk gibi bir kalp taşıyan adam klişesine de çoktan hazırım.


Kim o?
Rick ve Carl'ın kapısını çalan da Michonne çıktı. Çok şaşırmadık sanırım? Açık söylemek gerekirse ne Carl'ı bu kadar ergen, ne Rick'i bu kadar kırık, ne de Michonne'u bu kadar evcimen görmekten hoşlanmıyorum. Hatta bu üçlünün birlikteliğini aşırı derecede sıkıcı buluyorum. Carl'a tavırları 'sert abla'dan, 'anne adayı'na doğru hızla evrilirse, baştan söyleyeyim çok gülerim. BU bölümde en sıkıldığım sahneler, baş tarafa yerleşen 'Carl- Michonne- Soya Sütü' üçlemesi oldu.

Gerçek ergen!
Carl yani Chandler Riggs gerçekten ergenlik çemberine girmiş. Sesi çatallaşmaya başlamış ya da ben yeni fark ettim. Pütürlü cildini makyajla kapatıyorlar da, çatal sesi dikkatimi çektiğinden beri kulağımı tırmalıyor. Carl, Judith'i kaybetmiş olma ihtimalinin sıkıntısını içine atıyor. Ağlasa açılacak çocuk. Sahi, Carl hiç ağladı mı? Bak hatırlayamadım nedense öyle bir sahne. Ağladıysa bile aklımdan silinip gitmiş ne tuhaf.. Michonne, yiyecek bulmaya gittiklerinde Carl'ı çözmek için inceden bir uğraştı ama olmadı. Bu çocuğun salya sümük saatlerce ağlaması lazım rahatlaması için..


Yeni evimiz burası mı olacak?
Michonne, Rick'e bu soruyu sordu. Planın ne Hacı, bu evde kalıp evcilik mi oynayacağız yoksa çıkıp kayıplarımızı mı arayacağız?, dedi. Nasılsa intikam alacak kimse kalmadı. Olmadı çıkıp yeni düşmanlar bulursunuz Michonne, üzüldüğün şeye bak! Fakat Rick her zaman olduğu gibi hikâyenin insan kalmaya and içmiş kısmını temsil ettiği için evde kalıp saksıda fesleğen büyütmeye karar vermeye meyilli görünüyor. Bu arada Rick'i beğenen kızlara söyleyeyim, bu adamdan ev erkeği olmaz. Mutfağa hiç yakışmıyor.


Mintax'la canım Mintax'la..
Allah da biliyor bölümde en utandığım sahne bu beyaz tişörtü gördüğüm an oldu. Adamın başında kadın yok, zombiler dünyasında hayatta kalma mücadelesi veriyor, giydiği tişörte bal dök yala! Üstelik tişörtü terk edilmiş bir evin dolabında buluyor. O kasabada yaçamak istiyorum. Bu kadar beyaz tişörtü siz, ancak alındığı gün giyiyorsunuzdur. Ben her gün giyiyorum çünkü hâlâ çivit benzeri bir doğal temizlik sabunu kullanıyorum beyaz çamaşırlar için.. Fakat bölüme dair söylemem gereken tek şey şudur, Rick o kadar kısmetsiz ki bela resmen ayağına geliyor.


Glenn'in otorite ile imtihanı..
Bayılıp kalmıştı geçen bölüm. Gözünü açtığında otobüs kaçmıştı. Abraham ve takımıyla Mission Impossible oynayacak hali yoktu çünkü karısını bulması gerekiyor. Abraham- Glenn itişmesi temasal olarak biraz Rick- Carl tartışmasını hatırlattı. Yani ergen itişmesi gibiydi. Biraz talih, biraz da zombiler yardım edince Glenn, adamları peşine takmayı da becerdi.


Bilim adamı geldi hanım!
Bu lanetli dönüşüme neyin yol açtığını bildiğini iddia eden ve D.C'ye acil yetiştirilmesi gereken bilim adamı Dr. Eugene Porter da ekibe katıldı. Eugene rolünü üstlenen Josh McDermitt daha önce Retired at 35 ve Work it'de oynamış. Oyuncuyu hiç tanımıyorum. Biraz araştırdım kariyerinin çoğunluğunu stand up performanslerı üzerine kurgulamış. Umut vaad eden bir komedyen diyorlar. Dahi çoçuk pozisyonlarında dolaşan Eugene bana göre beceriksizin teki sadece. İlerleyen bölümlerde işe yarayacak mı, bela mı olacak, göreceğiz.


Taş da geldi..
Yapımcılar "Maggie yetmez, güzel kadın desteği atalım," demiş olmalı ki bu bölümde aramıza şahane bacaklarıyla birlikte Rosita karakteri yani Christian Serratos katıldı. Serratos daha önce The Secret Life of The American Teenager, Hannah Montana, Twilight ve American Horror Story gibi hiç izlemediğim dizilerde rol almış o yüzden benim için yeni bir yüz görmek zevkli oldu.


Evim evim, güzel evim..
Rick'i huzursuz eden, görmediğimiz ama bela kokan haydut kılıklı adamlar muhtemelen hapishane kaçkınları olmalı çünkü geçen bölüm gözümüze gözümüze sokulan tabela da böylece anlam bulmalıydı. Yeri değil ama söylemeden geçemeyeceğim. Bizim yerli dizi yapımcıları ve kanallar medyaya bölüm bilgisi fotoğrafı dağıtmayı hiç bilmiyorlar. Tamamına yakını kargacık burgacık, kötü ışıkla çekilmiş, işe yaramaz, hikâye kurmaz fotoğraflar. Yabancılar ise taş gibi ve hep aynı kalitede fotoğraf servis ediyorlar.


Hacı özledik valla!
Norman Reedus'un ekstraları tavan yaptı galiba haftalardır idareten takılıyor bölümlerde. Bu kadar sevilmiş ve hayran kitlesi toplamış bir karakteri her bölüm biraz daha az gösterme kararı ilginç. Dakikalıklarda izlenirliği düşük geliyor zaar. Yine sahte ve formül heyecanlar içeren yavan bir bölüm izledik. Fakat The Walking Dead ilginç bir proje ilk sezonlarda bizi o kadar içine aldı ki ne yapsa tükürüp kurtulamıyoruz.

Böyle işte..
R

.
.
.

*photo by Gene Page | AMC

Hiç yorum yok :