Salı, Aralık 02, 2008

Vatandaş Polisten Kimlik Sorsun


Böyle buyurmuş Cerrah Müdür, vatandaş polisten kimlik sorsun demiş. Sa'olsun, varolsun. Kısmetse, bir başka sefere sorarız. Merak ediyorum. Eğlendiğiniz bara, yemek yediğiniz lokantaya hattı zatında güvenli yuvanıza paldır küldür polis girse itiş kakış, çığlık kıyamet arasında kaç kişi cesaret edip, "pardon, acaba kimliğinizi görebilir miyim?" diye sorabilir?

Dün basına yansıdı malum olay. Polis kılığına girmiş eli coplu, full aksesuar birkaç hayvan, Ataköy'de bir bara girip, müşteriler arasından genç bir kadını saçından sürükleyerek dışarı çıkarıp arabaya bindiriyorlar. Full aksesuar dememdeki kasıt, baskına geldikleri arabanın da mavi çakarı var. Mekanın kameraları herşeyi kaydetmiş saniye saniye. Kadını sürükleyip çıkarıyorlar, ertesi sabah da evinin önüne atıyorlar. Tecavüze uğramış olarak. Zontalar yakalanmış. Görev sırası adli makamlarda...

Şimdi, açıkçası ben etrafta bön bön bakan, yardım etmeye kalkışmayan ahaliye suç bulamıyorum. Mekanda eğlenen insanların sessiz kalmasına şaşıramıyorum. Polisin taşıdığı kimliğin sıradanlığını, o hayvanların polise ait aksesuarlara nasıl ulaştıkları sorusunu da bir kenara bırakıyorum. Bu durum şunun altını çizer benim kitabımda: Halk, polisin bu tür davranışlarda bulunabileceğine o kadar ikna ki, aksi bir durum olabileceği aklına gelmiyor.

Korkutulmuşuz, korkuyoruz. Ben korkuyorum polisten, itiraf ediyorum. Evim yeniden soyulsa karakola başvurmam. Çünkü yalnız yaşadığımı öğrenen semt karakolu polislerinin 3 ay kapımı çalmasına yeniden tahammülüm yok artık. Yıllar önce Dolapdere'de trafik çevirmesine girdiğimde bana "in aşağı arama yapıcaz" diyen delikanlı polis memurlarımızın yaka numarasını bugün olsa isteyemem, "hanginiz hangi hakla arama yapıcak lan düdükler! diyemem. Bahçeme paldır küldür silahlarıyla yeniden dalsalar, korkudan titrerken beni azarlayan polise kafa tutamam. El insaf, bahar vakti bahçemde oturuyorum. Polisler hırsız kovalarken bahçeme dalıyor. En öndekinin elinde kınından çekilmiş silah, bana doğrultuyor. Havlayan köpeğimi işaret ederek, "sustur şunu yoksa vururum"diyor. Ömrümde ilk kez burnuma silah dayanmış, karşılığında da, "kimi vuruyorsun düdük? " diye çıkıştığım için üzerime yürüyen memuru şikayet ettim mi? Etmedim. Aklı başında, ayakları yerde, görmüş geçirmiş bir insan evladıyım üzerime yürüyen memuru şikayet etmeye korktum. Yarım ağızla özür dileyen amirinin ihsas ettirdiği gibi başıma bela olurlar, canımı sıkarlar, dert açarlar diye korktum. Yaka numaralarından fal baktım.

Öyleyse vatandaş polis elele, mutlu yeşil günlere!

20 yorum :

kadıköylü dedi ki...

ranini birazda kadın olduğun için korkmuşsun. o polisde karşısında kadın gördüğü için öyle davranmış. benim bahçeme elinde silahla dalan ve beni azarlayıp üzerime yürüyen kim olursa olsun şikayet ederim!!

ranini dedi ki...

@ kadıköylü


ah evet, haklısın. ama önümüzdeki on yıl içinde kısmetse vatandaş da olmayı umuyorum.

sinagrit dedi ki...

Ranini,
Polis bu severde döverde. aynı baba
gibi. Sorma,sorgulama. Başın derde
girdiğinde git seni şefkatli kolları ile sarıp kemiklerini kırsın.
Geçmiş olsun.

Anonymous dedi ki...

valla bu olayı tv'de izlediğimde öylece bakakaldım. adamların kadını sürükleyişi falan. şu hayatta görmediğim acayiplik kalmadı diye düşünüyordum daima, hiçbirşey beni şaşırtamaz gibi geliyordu. varmış hala birşeyler demek ki, üstelik şaşırmakla kalmadım korkudan ödüm patladı resmen.

Hadsizin Baskani dedi ki...

Hürriyet Gazetesi'nin 3. sayfasında bu vukuat ile ilgili bir coupure var bugün. Orada, hanımefendinin konsimatrist olduğu hakkında bilgi verilmiş. Sanki bu bilgiyi vermek, o adamların yapmış olduğu zorbalığı örtbas edecek. Sözüm, biraz da gazetecilere... Hayır, neden insanların mesleklerini deşifre ediyorsunuz? Bu tarz meslekleri yapan insanların namusu olamaz mı? Ayıp ya ama bu ayıplama kime? Meslekleriyle insanları kategorize edenlerin hepsine aslında...

Anonymous dedi ki...

hayat kadınına tecavüzde ceza indirimi vardı kalktı mı?

yevgenizamyatin dedi ki...

anayasa mahkemesi iptal etti o ceza indirimini.

Anonymous dedi ki...

gerçekten korkarmısın artık polise itiraz etmekten?

üzümlü kek dedi ki...

ne yalan söyleyeyim o mekanda ben olsaydım bende sadece izlerdim olanları:(

@kadıköylü
bu korkunun sadece kadınları kapsadığınıda sanmıyorum. aniden karşınızda polisleri elinde silahla görseniz korkardınız. araba kullanırken ilerde çevirme varsa korkuyorum. acaba bana dur dedide anlamadımmı geçmemmi lazım biraz yavaş gideyim diye bir sürü fikir geçiyor içimden hele geceyse korkuyorum artık. dur ihtarı yerine ateş edip gencecik bir çocuğu öldürmedilermi?

polis bu idiaları hep stersle açıklıyor. o zaman halka polisi sempatik göstermek yerine önce elindeki elemanlarının stresini azaltacak düzenlemeleri yapsın.

Burcu SezeR dedi ki...

İnsan korkmayıp da ne yapmalı merak ediyorum... "Polis" kelimesi iyi bir şeyler anlatıyor mu sizlere? Ben adını duyunca irkiliyorum... Olduğum yerde bir polis memuru varsa tedirgin oluyorum... Polis=Suç'tur.. Beladır. O saçından sürüklenen herpimiz olabilirdik, adamlar gözüne kestirdiğini dilediği gibi alıp gidebilir. Neden? Çünkü polis korkmazlığı var kendisinde... İnsanlar ise sinmiş... Bu çok acı bir durum... Polise kimlik sormak ise bir tür halaydir... Cesaret edeni de kutlarım.

Anonymous dedi ki...

@kadıköylü

haklısın aslında karşısıdaki kadın diye polis sadece üzerine yürümüş erkek olsa dipçiği yirdi kafasına!

Smoking kills dedi ki...

utanarak söylüyorum ben o mekanda olsam içeri dalanların polis olma ihtimallerinden asla şüphe etmezdim. müdahale edemezdim, onlar çıktıktan sonra 155'i arardım. ve görgü tanığı olarak durumu hafızama kaydetmekle ilgilenirdim.

erkeğim ama korkardım. korkutulmuşluğun cinsiyeti, dini, imanı olmaz arkadaşlar yapmayın...

Hadsizin Baskani dedi ki...

Olsun biz korkalım ama hürmetli proDÜKtörler de Arka Sokakları muhtelif bir TV kanalına satsın, beyinlerimize bir adet "YALAN HİKAYESİ" enjekte etsinler ki biz de haşmetli polis amcalarımızdan korkmayalım...

NOT: Bu diziyi hayatımda seyretmedim. Hangisini mi? Sokakları, Arka Sokakları tabi ki de :)

gülcan dedi ki...

:)bekçiler vardı ya,taksim parkında bankta otururken nişanlımla, kimlik sorup yüzüklerimizle ikna olmuştu da amcam,annenizin yanında oturun demişti bize :)) sonrasındada evli ama kimliklerde bekar yazıyo die bir gece yarısı bebek sahilde arabamızda fırça yemiştik polis amcamdan,sol elimizdeki alyanslara kızıp kimlikleri yenileyin azarı yemiştik :))

Hadsizin Baskani dedi ki...

Okul eteğinin kısalığı da polis amcalarımızı işkillendirebilir... Hele hele edimsel yollarla darlaştırılmış ve kısaltılmışsa, "anan kim?" "baban kim?", "nerde oturuyorsun?" vesaire meallerindeki suallerle sokak ortasında hemen oracıkta da sorgulanabilirsiniz. Bir de, üstüne "bir daha olmasın!" diye zılgıtı da yersiniz. Ooo ayrıca, lise sonda olmanın dayanılmaz hafifliğiyle hafif makyajda yapmışsanız bittiniz, çeşitli suçlamalara da maruz kalmanız an meselesidir. O çok çeşitli, sonradan has... diyeceğiniz ithamlarla karşılaşmazsanız da, "gözler ruhun aynasıdır" der, onların bakışlarıyla bir sıfatın size yakıştıralabileceğini de hatırlatırım. Hala böyle mi? Tahminen öyledir. Ya da biraz Polyannacılık oynayıp "ya işte, en azından 90'larda böyleydi" deyip avutayım sizleri akşam akşam...

Anonymous dedi ki...

bu "kimlik sorun" diyen adam bilmiyor mu polisin kimlik soranlara ne yaptığını! biliyor! bilmiyormuş gibi yapıyor! ve bizim bunu bildiğimizi de biliyor!

Anonymous dedi ki...

sorunu çözmüşler. artık polisin kimlik göstermeyene ceza vereceklermiş. gerçekten çok rahatladım!

ranini dedi ki...

bir de ücretsiz vatandaş danışma hattı lazım ki arayıp teyit edelim kimliğin doğruluğunu:))

Anonymous dedi ki...

ne demekmiş o! kimlikli polise güvenmiyor muyuz, aşk olsun. önemli olan kimliğin sahte olup olmadığı mı hem. yine aşk olsun.

dchetin dedi ki...

soruyorum,

celalettin bey, sen polis misin?