Pazar, Aralık 07, 2008

Ellerim limon kokuyor, balık ayıkladım.


İstanbul sokaklarında kesif bir sakinlik var. Son bayram göçmenleri de yarın yola çıkacak ve hepten ıssızlaşacak İstanbul, belli. Ekranda da bayrama özel yarı sessiz bir yayın akışı uygulanıyor. Yarın akşam saat 20.00 itibariyle Nihat Hatiboğlu özel bayram yayınında Beyazıt Öztürk'ü ağırlayacakmış. Bunu dışında bir özel yayın duyurusuna rastlamadım. Hemen hemen bütün kanallar bayram tatili sebebiyle dizilerin yeni bölümlerini yayımlamayacak. Yerine tekrarlar ve yayım yorgunu yerli ya da yabancı sinema filmleri var. Bayram sessizliği benim işime yarayacak. Umarım. Yazıp bitirmem gereken söyleşiyi, izlemediğim filmleri bu tatile sığdırmak için iyi bir fırsat var önümde.

Hoş, ben bugün de aynı niyetle çıktım evden ama sinemaya gitmeyi beceremedim. Yağmura kadar yürüdüm, sonra Cihangir'e sığınıp çay kahve eşliğinde kalan işleri temizledim. İnternette dolaştım. Art Core adında bir siteye bulaştım. Peş peşe telefonuma düşen SMS yorgunu bayram kutlamalarını sildim. Evet, sildim hem de okumadan. Bu yavan kutlama trafiğininden geriliyor olduğum doğrudur. Ufak bir gerginlik de değil, bildiğin tiksinti hissine kapılıyorum. Gönderenin kendini önemsemesinden başka bir boka yaramadığına inanıyorum, yaratılan bu sanal kutlama trafiğinin. "Telefon rehberimi açayım da kim var kim yoksa tek tip bir mesaj yollayayım, bak ben ne mühim bir insanım onyüzlerce kişiye sms yolladım." saplantısından başka bir anlamı yok nazarımda. Kimsin sen be? Beş tuşa basıp, sesini duyuramayacak kadar kalabalık ve vakitsizsen ya da yakınımda değilsen, üzme tatlı canını çıkar beni listenden, kutlama bayram seyran, parana da yazık. Düş cebimden!

Bu kutlama geyiğinin beni çileden çıkaran bir diğer "püf noktası" da, o uzun ve kafiyeli mesajların "isimsiz" geliyor olmasıdır. Onbir haneli numara cebinize düşer, siz aval aval bakarsınız. "Kurbanınız kanlı, bahtınız şanlı, yolunuz taşlı, alnınız ak, sırtınız pek, oranız buranıza denk, tuzunuz kuru ve bayramınız kutlu olsun!" Ee? Sarı Çizmeli Mehmet Ağa! Özgüvene bak. Hey Maşallah! Bu kadar eminsin yani senin adını telefonumun listesine eklediğimden, aferim. Bir, bilemedin iki kez konuşmuşum, ömrüm oldukça kısmet olursa belki bir kez daha konuşacağım insanların numarasını kayıt altına almıyorum arkadaşım, kusura bakma. Hoş, aylarca konuşup kayıt altına almadığım numara da olur. Aylar boyunca konuşup yine de kısa mesaj atarken sonuna adımı yazdığım olur. Kabul, ben tuhaf bir insanım. Bu sebeple isimsizlerden kutlama mesajı alınca hepten anlamsız buluyorum. Bunu hatırlanma, saygı duyulma, büyüklerin eli küçüklerin gözü bağlamında önemsenme olarak alamıyorum. Aksine, nasıl oluyor da bu kadar hödükle tanışıyorum, iş yapıyorum, konuşuyorum diye hayıflanıyorum.

Nereden nereye.. Zihin ishali dedikleri bu olmalı...


Alakası yok ama, Mamma Mia'yı dvd'den izledim de, kendimden utandım...

Böyle işte!

.

11 yorum :

kadıköylü dedi ki...

offf be ranini:((( anneme babama sms attım bu sabah bayramlarını kutladım. yazını okuyunca kendimi hayvan gibi hissettim:(((

üzümlü kek dedi ki...

"düş cebimden"
ahahahhahahahahah çok yaşa ranini ;)

herkesin bayramı kutlu olsun:)

teletabi dedi ki...

yahu mesaj atılmayınca da kızıyor insanlar(seni tenzih ederim yazdıklarından sonra). misal geçen bayram başıma geldi benim; sadece pek sevdiğim bir kaç arkadaşımı aradım kutlama için, aylar sonra işyerinden -o zamanlar pek de hukukumun olmadığı- bir arkadaşımdan, "vay efendim bir mesaj da atmadın. bu kadar mı değerimiz yok gözünde" minvalinde sözler işittim. işin ilginci bu kişinin de söylerken mesaj atmayı küçümsemesiydi.("bir mesaj BİLE atmadın" ne anlama gelir başka bilemeyeceğim) hayır madem öyle "sen neden atmıyorsun o zaman lan deyyus" demedim diyemedim. öyle de terbiyeliyimdir.

bayramda istanbul da kalmak nasılmış ben de ilk defa göreceğim bu bayram. hiç de heyecanlı değilim. pek müteessirim bu durumdan :(

son olarak "böyle işte" diyerek yazı bitirme olayının hastasıyım pek seviyorum :) iyi bayramlar cümleten.

ranini dedi ki...

@teletabi

insan işte, çeşit biçim olmasa ne zevki kalırdı çoğalmaya çalışmanın?

nereden nereye dedi ki...

ranini o kadar güzel yazmışsın ki, eline ruhuna klavyene sağlık.

kendince haklısın.

işsizlikten belki evde durdukça hele geceleri uyumadan önce çok düşününce bu konuları da düşünüyor insan. kime mesaj çeksem, kimi arasam diyorum.

sonra en çok sesini duymak istediğim insanı arayamayacak kadar korkak olduğum geliyor aklıma. onu ya rahatsız edersem, ya telefonu açmazsa diye korkuyorum. gülünç değil mi. sonra aklıma mesaj yazmak geliyor.

"cep mesajı atmak cama taş atmak gibidir" demişti yıllar önce bir arkadaş. aynen öyle, taşı atarsın hepsi bu, cevap gelmez.

bayramların ne zamandır bir heyecanı yok içimde onlu yaşlarda değilim ki. umudum da yok. heyecansızım.

bayram gelmiş neyime.

"bir telefon kadar yakın değilsen anla ki çok uzaksın" demiştim bir gün kendi kendime. hayat felsefem oldu sonra bu söz.

sevdiklerimize bir alo kadar yakın olmalıyız. en kötü anda bir alo diyemedikten, canım çok sıkkın diye dert yanamadıktan sonra; bayramdan bayrama smsler ne işe yarar. anlamsız çok anlamsız.

bu aralar yalnızlık yine üzerimden silindir gibi geçiyor ve yine cümleler uyduruyorum.

"beraber fotoğrafları olmayan insanlar yabancı mıdır ?"

keşke bilsem...

bayramdan ümidim yok. inşallah yeni yıl güzel gelir.

bu arada sanırım en güzeli sesli mesajlarla ulaşmak. o da başka bir seçenek.

herkese iyi bayramlar

özellikle bu bloğu sık sık ziyaret edenlere gün gibi güneşli günler.

mutlu son dedi ki...

Bayram mesajı yollamıyorum ben de yollamadığım gibi gelenlere cevap da yazamıyorum, bayramlaşmak çok adetim değil ama bayramlaşmak isteyince de arıyorum ha bir şey daha var bu sms konusunda aslında derdim onu yazmak diyelim ki faturayı düşünmek zorundasın ya da ekonomik davranmak istiyorsun bayramlaşmak da istiyorsun madem bu kadar ısrarcısın yani o zaman aynı mesajı yazıp yollamak yerine birkaç kelime ekle mesajı attığın kişiye özel olsun yazdıkların. Bir emek olsun kutlamanda yoksa cep telefonunda da internette de herkese yollanan klişe bir mesajın bi anlamı olmuyor maalesef. İnbox dedikleri haneyi doldurmaktan başka.

Hadsizin Baskani dedi ki...

Benim gibi yapın ya, aramayın da mesaj da atmayın. Serzenişlere de maruz kalırsanız aynen pişkin pişkin "ya, sen ne zaman dindar oldun kızım/oğlum" deyin :) Ulan, vejeteryan adam kurban bayramımı neden kutlamadın diye sitem ediyor ya da ne bileyim oruç tutmayan kadın neden ramazan bayramımı kutlamadın diye cırcır ötüyor. Kardeşim hiç mi anlamadınız karşınızdaki bu deli hatun dindar mindar da değil. Başlarım be sizin bu ikiyüzlülüğünüze (size demiyorum muhterem blog okuyucuları, kendi tanıdıklarıma topyekün olarak sesleniyorum her ne kadar beni duymasalar bile :P) Dindar olsalar anlayacağım valla (:P yahu dindar mı oluyorum ne lan :P) kutlayacağım... Bendeniz ve arkadaşlarım dindar değilken ve hatta dost meclisinde böyle ileri derecede ateist muhabbetleri çevirirken de bahsi geçen arkadaşlarımın bayramını kutlamak da "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" oluyor be ya :)) Bence bu Türk olmakla alakalı... Müslüman, Hristiyan ya da Musevi Türk'ü de böyle. Sözde hepsi ne hikmetse dindar değilim şeklinde ama vay bu söylediğim geniş kümenin sıkıysa Şeker (artık Ramazan lütfen)-Kurban Bayramlarını, kandillerini Noel'lerini, Paskalya'larını, Pentekost'larını, Yom Kipur'larını, Sukot'larını, Hanuka'larını, Pesah'larını, Şavuot'larını, Tişabeav'larını, Roşaşana'larını kutlama... Kutlamazsan / anmazsan ***i tutmuş olursun :) Yabancı arkadaşlarımın da bayramlarını kutlamıyorum ve inanır mısınız bugüne kadar hiç "Ya neden aramadın ya mesaj atmadın" şeklinde bir cırcırlamayla karşılaşmadım. İşte dostlar, ben hiçbir şekilde arkadaşlarıma mesaj atmıyorum ya da aramıyorum neden? Çünkü bu arkadaşlarımla "yok biz ateistiz" söylemleri yapıyoruz ama bunlar ne hikmetse sonra "dönüyorlar" :)) Mutlu muyum? Mutluyum çünkü sözümün eriyim :) Bir şeye inanmazken neden karşımdakinin bilmem ne bayramını kutlayayım? Saygı değil ya bu... Son söz: Mesaj sorun değil sorun inanmayan insanların sözde inanan olup cırcırlaması :)

acilin ben doktorum dedi ki...

mamma mia kotu bir muzikal olmus ranini kabul et. pierce brosnan igrenc sarki soyluyor yazik be!

ranini dedi ki...

@açılın ben doktorum

pierce brosnan kötü mü şarkı söylüyor?

allah adamı taş eder, taş:))

Hadsizin Baskani dedi ki...

Dominic Cooper'ı ben aldım heee, Ranini önceden söyleyeyim sonra bozuşmayalım :)

Gulhan dedi ki...

bayramlarin nedeni insanlarin toplanip birlik beraberlik yasamasi, fakirleri dusunmesi degil miydi? geriye kala kala telefona dusen bir kuru kalip mesaj kalmissa o da gelmesin zaten!

eskiler bilir; boyleydi o zamanlar:
"mezarlardan ciktilar
bayram benim neyime
cekip Serif'i vurdular
kan damlar yuregime
bitsin artik kara zulum
bayram benim neyime
hep bize mi bunca olum
kan damlar yuregime"

hala ve hala bunca zulum ve dert varken "bayram yapabilmek" icin ya hic bir seyden habersiz ya da deli olmak lazim.
onun icin denmis zaten: deliye her gun bayram.