Pazartesi, Nisan 27, 2009

Uluslararası Medya Şeysi


Güne, "canlı yayında vasat terörist avı" haberiyle başlamayanlar el kaldırsın. Operasyon reyting listesinde hangi sıraya yerleşecek bilmem ama Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bir açıklamasının da yardımıyla bugün olanlar kişisel utanç tarihçeme kalın harflerle kazındı bile. Yaralıları ziyaret eden Erdoğan, basın açıklaması yapmış. "Medyaya uluslararası etik kuralları hatırlatmak isterim."demiş. Medyanın parmağı yaralansa işemem ama, basiretsizliği de doğru rafa çakmanızı beklerdim Sayın Başbakanım. Alındım doğrusu. Arz ederim.

Şimdi, bu memleketin pek mümtaz (kulakların çınlasın!) üst düzey emniyet mensubları da benim gibi evde oturup, "acaba yarın napsak?" diye düşünerek başını kaşımıyordur diye umuyorum. Açıklamalara göre aylardır takip altına alınmış olan örgüte nihayet planlı bir sürpriz yapmak için düğmeye basılmış ve aynı anda "60" adrese birden baskın yapılmış. Süpermiş. Şimdi bunca zaman planladığın, sabah 04.30'da şehrin en yoğun mıntıkasında başlattığın harekattan önce "baskın basanındır" mantığından hallice bir plan program görmek istiyor vatandaş olarak benim naçiz belleğim ya da bizler fazlaca televizyon filmi izlemeyip etkisi altında kaldığımız içindir bu organize hasretlerimiz. Operasyon esnasında kadraja giren polislere bakıyorum her biri açık hedef halinde, dolaşıyorlar ortalıkta. Hayır, bunlar ortada geziniyor asıl operasyonu yapanlar içerde mi? Elini kolunu sallaya sallaya balkondan yan daireye giriyor adamlar, aklım almadı izledikçe. Halk, öbek öbek birikmiş merakla olanları izliyor. Basın zaten organize olamamış, Niyetçi Beşir Amca'nın topal güvercini gibi ekmek parasının peşine düşmüş, amirinden fırça yemesin diye tek kare kaçırmamak için canından geçmiş ortalık yere saçılmış. Tam seyirlik. Açıklamalara göre hücre evinde tek başına yakalanan terörist zanlısı, biri sade vatandaş olmak üzere iki kişinin ölümüne yine biri kameraman olmak üzere 6 polis memurunun da yaralanmasına sebep oldu. Pes! Tek başına, muhtemelen uykulu yakalan ama, keklik avlar gibi al aşağıya bu kadar eğitimli adamı. Aklım almadı. Madem aylardır ne yapacağını bilir bir kararlılıkla ince eledin sık dokudun, baskına hazırlandın, o zaman bir tane memurun yatsın Rtük'ün kapısında, alsın yasak kararını, sabah dayasın basın mensuplarının burnuna engel olsun "canlı yanında baskın" rezaleti vesilesiyle yaşananlara. Bitti mi? Bitmez. Yolu kapat, çek şeritlerini bölgeyi karantina altına al, halkı uzaklaştır. Abicim hiç değilse yan daireyi boşalt, hiç mi Jack Bauer izlemediniz? Acilen tavsiye ederim. İstirham ediyorum, tüm emniyet birimlerine "24"ün tüm bölümlerini izleme şartı getirilsin.

Aksi halde benden ne farkınız kalıyor? Bugün beni de evden alıp, asayişin başına yönetici diye koysan benzer hataları yapar, ben de ancak bu kadarını beceririm. Yumurta mı kaynatıyoruz da deneme yanılma yöntemiyle öğreniyoruz bazı kuralları? Kimbilir kim, hangi mülki amir ya da bürokrat sabah uykusundan uyanıp televizyon izlerken ayıldı da meseleye, yapışıp telefonlara yayın yasağı çıkarttı. Bu 'tedbirsizlik' sabah sabah aklıma neler getirdi bir bilseniz. Operasyon bitti, ekrana bant girdi. Ben, Ntv marifetiyle izliyordum canlı baskını. Silah sesleri kesildi. Ortama bir sukünet hakim oldu. Yaklaşık olarak 10 dakika kadar sonra da ekrana yayın yasağı ibaresi girdi. Tam Bostancı'yı, Teksas'a çevirenler kaç kişiymiş, aslı astarı neymiş, ne girmiş ne çıkmış öğreneceğiz yayın kesiliverdi. Hoppala! Ne güzel izliyorduk. Sonra da Başbakan ekrana çıkıp olan biten üzerine tek makul laf etmez, "Ben emniyet amirime güveniyorum" demekle yetinir ve ardından da eleştiri oklarını gerip, medyaya "uluslararası etik kuralları" hatırlatırsa, vatandaş olarak ben de güvenliğimizden sorumlu olanlara hangi kuralları hatırlatmalıyım? Bilen varsa beri gelsin.

Operasyonda ölenlerin acılı ailelerine başsağlığı, yaralananlara da acil şifa dilerim.

Böyle işte..

2 yorum :

erayda dedi ki...

burada başka bir post daha olmalıydı. istanbul emniyetinin yaptğı beceriksiz bir operasyon, başındaki adamın şu sözünden daha vahim değil: "Kızlarını neden takip etmediklerini de söylediler mi size?"
birilerinin ne yazması gerektiği üzerinde söz söylemek gibi bir çılgınlığım var. kantar yere değip toz kaldırmışken... öfkesine güvendiğim birilerinin ağzının içine bakıyorum.

ranini dedi ki...

@erayda


ne diyeyim ki? adak adadım, istifa ettiği gün horoz kesicem.