Çarşamba, Aralık 23, 2009

Unutmamalı: Acun Ilıcalı


Bir ekran figürü olarak Acun Ilıcalı sempatik görünümlü genç bir adamdır. Hafızalarımıza adını yazdığı ilk yıllarda yedi mahalleyi gezip, dünyanın sıcak memleketlerinde yarı çıplak kızlarla röportajlar yaparak dikkatimizi çekmişti, hatırlar mısınız? Hayatının detaylarını, yükselme öyküsünü defalarca anlattı, okuduk, dinledik. Sevdik ya da sevemedik. Ancak kabul edilmesi gereken tek gerçek medya yolculuğunda başarılı bir rota çizmiş olmasıdır. Ekran eleştirisi yazdığım zamanlarda da Acun Ilıcalı ve formatları hakkında iyi niyet gözlüğümü takarak birkaç yazı yazdım çünkü yolculuğunun her aşamasını başarılı buluyordum. Bugün de aynı fikirdeyim. Ekranda defalarca denenmiş ve batmış bir Endemol formatı olan "Var mısın Yok musun?" namlı yarışmanın da bu sefer tutunma sebebinin Acun'un yarattığı pozitif enerji olduğuna inandım. Bugün de inanıyorum. Milyon dolar alacağı olduğu ve tahsilat sorunu yaşadığı halde başka kanallara gitmemesini, "ağabeyim" diye tanımladığı Saner Ayar'a saygı/ sevgi göstererek Show Tv'de kalmaya ısrarla devam etmesini de yaşlı gözlerle izledim. İhtiyarım ya, fena halde duygusallaşıyorum böyle vefa kokan hareketlerden...

Geçtiğimiz günlerde gazetelerden birine verdiği röportajda, "Reytingimi sözlükteki zavallılardan anlıyorum." demesini de talihsiz bir beyan olarak değerlendirmiyorum. Açıkçası bu tanımlama ve beyan biçimi Acun'un ağzına çok yakışmış. O değil de, umarım yaptığı işleri eleştiren insanları "zavallı" olarak tanımlayan Acun Ilıcalı, kişisel gelişimini ve dünya üzerinde kapladığı yeri yaşadığı evin büyüklüğü, kullandığı arabanın markası ile ölçmekten başkaca kriter bilmeyen diğer ham yolculara da iyi bir örnek olur. Benden size söylemesi, eğer bu şirinlik muskası abinin ve benzerlerinin yükseliş rotasını taklit etmek ister ve sergiledikleri tavırlarını örnek alırsanız, biliniz ki çapınız genişlese de o çok istediğiniz "Yıldızlar Klübü"ne üye olamayacaksınız. Belki parlak etiketler edineceksiniz ama hiçbir zaman "A sınıf" bir ekran figürü olamayacaksınız. Ve bu "sokaktan gelen başarılı çocuk" etiketi günün her saatinde canınızı çok yakacak. Bu yola baş koymaya niyet edenler, sözüm size: Paranın neleri satın alamadığını öğrenmek için Acun Ilıcalı ağabeyinizi dikkatle gözlemeniz yeterlidir.


Böyle yani..


.

1 yorum :

arçelik dedi ki...

var mısın, yok musun'nun tutması, acun ile hamdi bey'in şirinlik ekran muskaları olmaları mı, milletin "paraya" bu kadar aç olması mı, iyi düşünmek lazım