Pazartesi, Aralık 28, 2009

Nejat İşler'e Dair...


Nejat İşler'in 1996 yılında Star Tv'de yayımlanan ve son iyi "Oya Yüce Senaryosu" olan Şehnaz Tango'da uzun saçlarıyla salındığı zamanları hatırlıyor musunuz? Beş yıl önce Atv'de parlayan 'Aliye' dizisi vesilesiyle gazetelere verdiği röportajlardan burnumuza sızan potansiyel "Independent Black Star" havalarını? Ben hatırlıyorum. Kalabalıklar adını öğrendikçe fısıltı gazetesinin de manşetlerini süslemeye başladığı o ilk zamanlarda hakkında anlatılanlara inanmıyordum. Cihangir sokaklarında, cafelerinde meslek büyüklerinin masasında her daim başı önünde uslu usul oturan, o mahçup adamın defosu ve defosundan mütevellit set huysuzlukları artık yüksek sesle dile getirildiğinde çoktan beri magazin basınının gözbebeği olmuştu. İtiraf edelim ki maaşlı paparazziler biraz da Teoman ve Nejat İşler'in peşine düşerek Cihangir Cafeleri'nin varlığını öğrendi. Neyse..

Nejat İşler başı dumanlı hallerini ilk kez Okan Bayülgen'in programına katıldığında kalabalıkların gözüne sokmuştu. Olay, PR bağlamında inkâr edilse de söz konusu programda içkili olduğunu az biraz 'ayık adam' görmüş herkes anlamıştı. İçki içince -ayıptır söylemesi- götü kaybedenler sınıfına dahil olduğum için o gece ekrana burun kıvırarak bakamamıştım. Ağzıma içemediğim için kaybettiklerimi, kırdığım insanları düşündüm. Sonra da uyudum. Unuttum. San'at ile iştigal edenlerin topluma model olma, duruş, vuruş, önden gidiş, halkı yukarı çekiş gerekliliği gibi zırvalara da kıymet vermem. Ekran ya da perdede gördüğümün bir illüzyon olduğunu bilirim ve onun arkasındaki adam ya da kadında var'olan kişilik özelliklerinin "örnek insan" kılıfına sığdırılması şartını saçma bulurum. Nefes alıp veren hiçbir canlının sırf "iyi oyuncu" olarak tanımlanıyor ya da tanımlanma ihtimali var diye "İyi huylu" olmak gibi bir sorumluluğu da yoktur. İnsan yetiştirmeyi beceremeyenler, avcuna bırakılan hayatın birey olmasını sağlayamayan keresteler de "Ama rol modelisin!" saçmalığıyla avunsun dursun.

Yetmezmiş gibi bana göre Nejat İşler, herhangi bir projesinde "iyi oynama hali"nin devamlılığını 3-5 sahneden fazla sürdüremeyen de bir oyuncudur, bunu da bir kenara koyalım isterim. Öyleyse niye laf salatası yapıyorum? Lafım kraldan çok kralcı olanlara. Haftalar önce piyasaya düşen, Ali Eyüboğlu'nun da -muhtemelen danışarak- bugün Milliyet Gazetesi'ndeki köşesine taşıdığı 'Kapalıçarşı'da işler karıştı' başlıklı haberden sonra ortalığa saçılıp, ah vah ederek "Nejat kendine yazık ediyor." diyenlere sormak istiyorum. İster yazık eder, ister kazık diker, sana ne? Bu piyasa heba olmayı taammüden seçmiş genç oyuncu kaynıyor. Sokaklar, kahveler, tek gözlü soğuk bekâr odaları, huzur evleri ve akıl hastaneleri musluk hep akacak, alkışlar her daim kulaklarını çınlatacak sanrısına kapılan irili ufaklı yıldızlarla dolu değil mi? Bu devran hep böyle dönmedi mi? Her insan evladı söz konusu olan kendi hayatı ise tasarruf hakkına sahip değil mi? Öyleyse rivayete göre "Aliye" dahil olmak üzere vazifeli olduğu her ekran setinden "bir sebeple" ayrılan, sıkılan, sorun çıkaran Nejat İşler gün gelir Erol Avcı'nın korunaklı kanatlarından ayrılmak zorunda kalırsa hayatını nasıl idame ettireceğinin hesabını da yapmıştır. Yapmamışsa da paşa keyfi bilir, bana ne? Üstelik mutfak tarihimin en kötü kıymalı karnabahar yemeğini yapmışım ve elimden çıkan yemeğin nasıl bu kadar sefil bir tadı olabildiğine hâlâ inanamamışım cinim tepemde!

Böyle yani..


•• Fotoğraf, www.idiletisim.com adresinden alınmıştır.

7 yorum :

Adsız dedi ki...

TV de varolmanın şartının iyi oyuncu olmak olmadığı kesin. orada var olabilmenin şartları çok farklı. disiplinli olmak, uyumlu olmak, çalışkan olmak. zaten bir gece ansızın ekranlarda gözüküp şimdi çok meşhur ve zengin olan oyuncuların başarı anahtarları iyi oyuncu olmaları değil, bu özellikleri. kıvanç tatlıtuğ, beren saat, tuba büyüküstün ve murat yıldırım için kim iyi oyuncu diyebilir. ama iki sene süren dizilerinde gık demeden dayanabiliyorlar. bir dizinin 90 dakika sürdüğü günümüz piyasasında dayanıklılık yeteneğin önünde geliyor artık .

kim olduğum mühim değil dedi ki...

"Nefes alıp veren hiçbir canlının sırf "iyi oyuncu" olarak tanımlanıyor ya da tanımlanma ihtimali var diye "İyi huylu" olmak gibi bir sorumluluğu da yoktur."

hah! birtek "ayıyı bile oynatıyorlar3 demen eksik kalmış ranini :)

betule dedi ki...

merhaba, kapalıçarşı ara ara izlediğim Ezel'in iddialı cümleleri, büyük oyunculukların arasında nefes almak istediğimde baktığım sıcak bir dizi. İyi bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu düşünüyorum; o yüzden Nejat İşler'in ayrılması üzücü. Benim anlayamadığım her fırsatta dizilerin koşullarından şikayet eden (ki çok haklı) İşler'in hemen hemen her sezon bir dizide oynaması. Dizilerde oynamasının tek sebebi para ihtiyacı mı? Bu kadar sıkılıyorsa dizilerde oynamaktan, belki de artık hiç bulaşmamalı bu sektöre. Çok haklısınız, kendine yazık edip etmemesi bizi hiç ilgilendirmez ancak bir işe hem de bu kadar kişinin ekmek yediği bir işe başlamadan önce kendini bir daha tartmalı sanki.
saygılar

zelmac dedi ki...

Nedense çok büyük bir devlet büyügüne, acayip benzetiyorum kendisini
Rize'li mi acaba Nejat İşler?

safeta dedi ki...

diziye yazık olmaz umarım,najat işlersiz nasıl olur,zor görünüyor,
belki anne babasının peşini gönderiler birlaç bölüm,ortalık duruluncaya kadar...

tuba dedi ki...

Biber salçamı ıslak elle tuttum koca kavanozu düşürdüm kırdım.. Acı olan artık yok.. Ama tatlı biber salçam var.. Böyle 1 tatlı kaşığı koydum mu tam oluyor.. Arada olur böyle şeyler.. Annem sorar abdestlimisin diye.. hehehehe sanırım aradan daha sık oluyor bende.. Ay geçenlerde kelepçeli kalıbın etrafına rulo katlardan dizdim.. çakma tiramusu yaptım.. bekledi dolapta çıkardım.. kalıbı alıcam etrafına kurdela bağlıycam.. kalıbı çıkardım eneee yayılıyor.. tıpkı enginlere sığmam coşarım kıvamında.. anneee koş diyorum nereye diyor.. yaw anne ev 800 metre kare mi ki.. nedemek nereye? kelepçeyi takıyım dedim onu da takamadım tekrar ve mefta.. derin borcama koydum.. bulamaç gibi bişi oldu.. ama yendi bitti evelallah. Diyeceğim o dur ki.. arada olur öyle işte.. ama benim daha sık..

Ama bence o karnıbaharındandır valla bak.. böyle suya çalmak der halam onun gibi.. oluyor.. lezzetsiz.. yavan bişi..
tuba işte :)

safeta dedi ki...

ya nolur dünkü bölüm üstüne birşey söyle ,nasıl bir uğurlamaydı?arka planda neler oluyor?"aziz" ilan ettiler resmen,sen diziyi yarı yolda bırak ama saygı duruşunda alkışlarla git.neler oluyor,hikayenin aslı nedir?
birbilen anlatsın.