Cuma, Eylül 18, 2009

Birini sevdim...


Allah da biliyor ya, kimi şuursuzların pasladığı 'Can Boğaz'dan gelir' topuna çıkmaya hiç niyetim yoktu. Can Dündar'ın içine düşürüldüğü durumu bu akşama kadar yüzümü ekşiterek izledim. İncindim bile. Kalem sahibinin okuyucusuna karşı yarattığı kimliğinin gerçek hayatındaki adımlarıyla yargılanmasından ezel ebed tiksinirim. Çünkü Ayşe Özyılmazel'den tutun da, Hasan Pulur'a varana kadar medyada yazı çizi işiyle iştigal eden herkesin özenle seçilmiş, ince tasarlanmış 'müstear kimlik'lerini giyinerek kalem oynattıklarına inananlardanım. Bunu bir kenara koyalım.

Sahnenin pırıltısı önce sahnede olanın gözünü kör ederse, ayar hepten şaşarmış. Can Dündar, kendi internet sitesinde söz konusu elim durumla ilgili bir açıklama yayımlamış. Bu tuhaf savunma yazısının içinde barındırdığı ana fikri "hesap vermem gereken yere hesap verdim zaten de teklifi kabul etseydim bu fotoğraf yayımlanmazdı." olan bir takım cümlecikleri okuyunca edep sınırlarını zorlayan kirli zihnim aniden uyandı.

Kendi kendime şu soruyu sordum: sayın dündar, gerekli makama, gerekli açıklamayı olay basına düşmeden ne kadar zaman önce ve nasıl yaptı acaba?

"Canım eşim, birini sevdim. Bakarsın bugünlerde öpüşürüm, möpüşürüm önceden haberin olsun." mu dedi?
ve
"Canım sevgilim, biliyorsun inanmadığım bir kurumun içinde 17 senedir duruyorum. Şu gazetenin teklifini de geri çevirdim. Yolda belde öpüşmeyelim bakarsın gazetelere patlarız. Az daha sabır." dedi mi?

Ve dahi olur da boşanır, yeni sevdiği kadınla evlenirse (aksi olursa iki dişimi kırar boğazın serin sularına atarım) söz konusu kuruma karşı aniden kazandığı inancı açıklayan uzun bir yazı da yayınlayacak mı?

İçinde bulunduğu durumdan müsterih olan, susar. Konuşmaz. Gerekçe savurmaz. Açıklama yapmaz. Yok saymak en iyi cezadır haddini aşanlara. Madem gerekli yerlere hesap verdin ve için rahat, o zaman sen susacaksın. Susacaksın ki utanmayı öğrenelim. Susacaksın ki üçüncü kişiler olarak bu durumdan tek kazancımız önümüze servis edilen boku iştahla kaşıklamak olsun.


Böyle yani...


.

14 yorum :

emre kapsız dedi ki...

sen eğer bu yazdıkların gibi yaşayan, bir kadınsan benimle hemen evlenir misin?

Zelmac dedi ki...

basında bir-iler-inin, diline düşecegine, git kanalizasyona düş...beri yandan bu da unutulacak elbet, vaktiyle ali kırca'nın görüntülerinin unutuldugu gibi

ranini dedi ki...

@zelmac

bu ve benzerlerini unutulmaz yapması gereken temel mesele nedir? bunları unutmayıp hafızasında saklayan utansın, yerin dibinde yaşasın...

bildiğin seviyesiz magazin bilgisi bunlar hatırlasan ne yazar unutsan ne?

yapmayın arkadaşlar hayat sahiden çok kısa..

Smoking kills dedi ki...

ben o görüntüleri izledim:(

ranini dedi ki...

@smoking

beni test etme. böyle seviyesi düşük testlerden ne kadar sıkıldığımı biliyor olmalısın ..

ayşe dedi ki...

iyi de raniniciğim, bu adamın çapkınlıkları herkes tarafından bilinen bir şey. şimdi sen çapkınlık yapıcaksın sonra sadakatten, karını ne kadar sevdiğini yazacaksın. bu ikiyüzlülük değil mi?

ama bu sefer can bey gerçekten aşık olmuş hanım kızımıza herhalde.
yoksa bebekte kızla uluorta öpüşmez, eskiden yaptığı gibi bar köşelerinde hallederdi işini.
o kadar aşık ki demek tedbiri elden bırakmış.

ben sadece onun eşi ve çocuğu için üzüldüm o kadar.

sevgiler

ranini dedi ki...

@ayşe

elbette, bana göre iki yüzlülük filan değil. bu konuda fikrimi söyledim. ince ince planlanmış müstear bir kimliğin kaleminden çıkanı, gerçek kimliğinin arızalarıyla ölçmemeyi tercih ederim.

ayrıca bu sorunun cevabını sadakati de, sevgiyi de can dündar'ın yazılarından ezber edenler düşünsün, işim olmaz.

alınma ama, cd'nin eşi ve çocuğu için faraziye durumlar yaratıp "üzülmek" de zaman kaybıdır bana göre. kalbine ve vicdanına fazladan iş edinmek isteyenler için bu hayatta üzülecek o kadar çok ve doğrudan etken, insan gibi yaşayabilmemizi engelleyen, hayatı zorlaştıran tonlarca ikiyüzlü var, say say bitmez cd'nin özel hayatına sıra bile gelmez.

Smoking kills dedi ki...

@ayşe

'eskiden yaptığı gibi bar köşelerinde hallederdi işini.'

bu yaptığınız da ikiyüzlü bir dedikodu değil mi?

Adsız dedi ki...

@Simoooooşum Kiloşum,

(C)hristian (D)ior'un avukatı mısın bebeğim? :) Bi de şu kutunu ne zaman açıcaksın? Ayyy bilelim yaa aaaaaa...

ranini dedi ki...

@smoking

sen de gidip başka bloglarda yorum niyetine bana laf çakıyorsun, görmedim sanma ama..

çok ayıp çok. dua et, orası kargaşa çıkaramayacağım kadar ciddi meselelerle ilgilenen bir blog. demek kamu vicdanı cd ile meşgul.. alırım bunun rövanşını tez zamanda, hiç unutmam :))

zühtü dedi ki...

can dündar'ın sitesindeki yazıyı bu şekliyle yazma sebebinin ikinci kadın olduğunu düşünüyorum. emin değilim tabii benimki başıma gelen benzer bir olaydan çıkarım.

öpüşen genç kız, "şimdi benim gururum beş paralık oldu. ilişkimizi sıradan beni de koca avcısı sanacaklar." diyerek adamın başını ağrıtmıyorsa taş olayım. o yüzden can dündar karısını boşayıp bu kızla evlenmeyecek. bu kız susmayacak. medyaya dökülecek. bekleyelim, yakında sonucu görürüz.

gezentimezenti dedi ki...

Ranini ve diğer değerli okuyucu/yorumcu arkadaşlar;

Geçmiş bayramınız mübarek olsun. Umarım şeker tadında geçmiştir.

Adsız dedi ki...

birini sevmek kötü değil. onu istemekte. galiba burada "etik" denen benjamin'in dediği "şey" tartışılıyor. can dündar "tü kaka", biz ahlak, erdem peşindeyiz öyle mi? o zaman "yataş" marka rahat yataklarımızda uyuyalım. adam birini sevmiş ve öpmüş bundan bana ne. bundan size ne. bu ahlaksız denen b.k çukuru içinde bu kuru laf gürültüsü size neden pelensek oluyor baylar bayanlar. gitmiş öpmüş ya aman ne büyük günah işlemiş. o gümüşhane de bir öğretmende olurdu, mersin'de bir işletmeci, kars'ta bir müneccim, hakkari'de bir tatlıcı, muğla'da bir bakkal. can dündar oldu diye mi bu oldu. bu mu midenizi bulandırıyor. Bulandırsın o zaman. Yazılarıyla aydınlandıysanız -ki onlar nasıl yazılarsa- bulansın o iğrenç mideniz. midelerinizde bu kadarmış zaten.

simge dedi ki...

ranini,
bi durum yoktur inşallah, hiç bu kdr uzun zmn yazmamazlık etmezdin.
1 haftayı geçti sanırım. iyisin değil mi?