Salı, Ocak 20, 2009

Natalie Cole Söyledi



Ayak üstü geceyi özetleyeyim, çok yorgunum ve birkaç gün sonra da anlatmaktan vazgeçebilirim. Natalie Cole konserinin esbab-ı mucibesi Koç Holding'in Sigortacılık sektöründen çekilmesiyle Türkiye pazarına "Allianz" markasıyla yalnız başına devam edecek olan firmanın lansmanıymış, öğrendik. Four Seasons Bosphorus gerek bulunduğu lokasyon, gerekse iç ve dış dekorasyonuyla şimdilik güzel bir otel. Caddenin geliş ve gidiş yönünden itibaren şık, küçük ama dikkat çekici mavi-beyaz "Allianz" yönlendirmeleriyle kaybolma ihtimalinizi sıfıra indiren titiz bir organizasyon anlayışı gecenin tamamına hakimdi.

Yer gök, mavi beyaz olmuş. Şık bir kokteyl alanı tasarlanmış. İkram nezih. Ortanın üzerinde bir kalabalık var, her anlamıyla. Şık ve modern bir pleksiglas ya da bilmediğim bir maddeden kalıplanmış mavi davetiyi eşliğinde gecenin kapı girişi sağlandı. Güvenlik özenli ama kuş uçurtmazlar ekibinden kurulmuştu. Tebrik ederim. Davetiyede "koyu renk takım elbise" uyarısı vardı. Bu uyarıyı dikkate alarak koyu renk giyerek icabet ettik davete. Four Seasons'ın balo salonu Lounge haline getirilmiş. Şık ve büyük bir sahne kurulmuş. Kaymak tabaka sushi yiyor. Aklıma gelen ilk başlık bu oldu. Samimiyetle söylemeliyim ki tatlı ikramı anlatılamaz kadar eksiksiz ve nefisti...



Saat 21.30 civarında salona o ana kadar hakim olan müzik ve ışıklar değişince olayın başladığını anladık. Ben en yakınımdaki beyaz puf'a doğru ilerledim ve oturdum. Yerim iyi. Bütün geceyi radarlayabilecek bir konumdayım. Önce sahneye mükemmel bir siyah-beyaz tuvaletle MoC Jülide Ateş çıktı. Kısa bir akış ve durum özeti geçtikten sonra sahneye Allianz Se Yönetim Kurulu Başkanı ve Ceo'su Michael Diekmann'ı davet etti. Ve gece, benim için o noktada bitti. Bir insan evladı bu kadar mı Ceo olur? Oluyormuş. Diekmann, 50'li yaşlarının son demlerini yaşadığını tahmin ettiğim, bronz tenli, kapılar gibi uzun boylu, şakülü pek dik bir adam. Pardon, yakışıklı bir adam. O kadar güzel ve şirin bir alman aksanıyla konuşuyor ki ölene kadar dinle adamı, ne anlattığı mühim değil. Sesinin rengi kadifeden hallice ama inceden çelik bir tınlama da duyuyorsun cümlelerin gerektirdiği yerlerde.

Ben diyeyim yüz dakika kadar konuştu Diekmann. Anlattı da anlattı. Neler olacak, neler oldu, Rahmi Koç ne kadar harika bir ortaktı ve onu ne kadar çok özleyecekmiş filan, döktürdü durdu. Michael Diekmann, geçtiğimiz yıl çok kıranta bir ekonomi dergisi tarafından "Dünyanın En İyi Ceo'su" ödülünü kazanmış. Adam bildiğin Ceo. Yani pek fazlaca "Ceo" bilmem tanımam diyemeyeceğim, o sebeple bizimkilerin çoğu bu adamın yanında yemin ederim manav Şerafettin Amca gibi kalırlar. Tatilini yarıda kesip, özel jetiyle gelmiş iki gece önce İstanbul'a. Beğenmiş. Şiş kebab filan demedi, tevekkelli yedirmemiş olabilirler. Nuran Sultan filan da raks etmemiştir karşısında. Üstelik evli. Beş çocuk, sekiz torun vardır, bildiğimden değil, sallıyorum. Neyse.. Diekmann o mükemmel akıcılıkta sürüp giden kısacık konuşmasını maalesef bitirdi. Arkasından aynı firmanın iki önemli adamı daha (George D. Sartorel/ Enrico Cucchiani) ve Rahmi Koç konuştu. Sonra da Nathalie Cole şarkı söylemeye başladı.


İşte böyle!

Yakında yine görüşmek üzere



.

5 yorum :

Judy Abbott dedi ki...

Unforgettable'ı da söyledi mi? :)

ranini dedi ki...

@judy abbott

ilk şarkıdan sonra konserden ayrıldım ama babasıyla düet yaptığını biliyorum. repertuar listesinde vardı şarkı

NN dedi ki...

sevgili Ranini;
neden erken ayrıldın :( o gece orda olmayı çok isterdim.

bu arada; sanırım bir gün Çağan Irmak ile de söyleşi yapacaksın ben öyle anladım. valla güzel olur. onun içinde sorular yazarız.

hobbitin yanaklarından öpüyor, bana canın sağ olsun diyorsun. kıskandım yani bilesin :P.

Başkan; kız sen de Aşk ı Memnu yazsana. ranini fırsat bulamazsa senin güzel geyiklerini nasıl okuyacağız.

xxx

ranini dedi ki...

@NN

kısmetse yaparız çağan ırmak'la konuşmak istiyorum ama henüz erken...

komikhobbit'i öptüm. kıskanma. çok severim, çok kıymetlimdir, çok eskidir hayatımdaki yeri :)


büyük ihtimalle de yarın akşam izleyemeyeceğim aşk-ı memnu'yu:( bu gece Aşk Yakar'ı izleyeceğim ama..

NN dedi ki...

ben ntv reklamında öğrendim bugün 1yönetmen 4 film kuşağında 22.de (cnbc e) "Uzak" var. merak ettim ona bakcam.

takılıyorum ben bebişim :P. hobbit'e burdan selam sarkıtıyorum. sana mail atınca blog adresimi yazcam belki hanfendi okur, ilgilenir. yaw bir de beyefendiyse kırdık mı pot. aman aman hiç yanlış anlaşılmak istemem.

aşk yakar (yeni bölüm) bu gece var mı. yaprak dökümü var. ama ben soğudum o diziden de. doktor pek tatlı, melül melül bakıyor ona rağmen izlemem sanırım.

ay dizilerde de aradığımı bulamadım hayatta bulamadığım gibi. bir ara Hatırla Sevgili izlerdim cansel'ciğimin hatrına. ama son 2 sezon onu da terk ettim :P.

Çağan'a bomba sorular yazcam hele bir sen söyleşi yapma zamanını belirle. nesi erken ayol, ama sen ne diyorsan o'dur.

Uğur Polat ile de söyleşi yapcan mı, bak benim en sevdiğim 3 sesten biri. Olcay Kavuzlu da olur. ama Olcay Bey, Ankara'da ikamet ediyor sanırsam.

@ Olcay Kavuzlu

(şimcik bu sözüm sana)
her gün beni ağlatıyorsun. bu Saray'ın Rüzgarı adlı dandik dizi benim duygusal ayarlarımı mahvetti. kralsan kralsın be napim, lütfen o kadar içli konuşma. hele o ressamdan bozma eşin leydi Songena mı ne, söle ona gitsin resim yapsın öle beyli hanımlı konuşcağına sanata adasın kendini. valla gelirsem o düzgün saçlarını yolcam o karının bilesin.

hadin ben kaçtım :P.
xxx