Cuma, Ağustos 30, 2013

Yazdan Armağan: Güneşi Beklerken




Ekşi Sözlük yazarlarının da hemen keşfettiği gibi Kanal D'nin yaz aylarında ekrana giriş yapan başarılı gençlik dizisi Güneşi Beklerken, Kore'yi de sallayan başarılı dizi 'Boys Over Flowers'a da kaynak olan Japon işi manga 'Hana Yori Dango'dan esinleniyor. Boys Over Flowers, uzun zamandır yerli yapımcılar ve kanalların dikkatini çeken bir projeydi. Birçok yapımcı ve yazarın bu dizinin uyarlama hakkını almak için Japonya ile yazıştığını fakat ilgilileri bir türlü ikna edemediklerini de bilmeyen kalmadı. Sonunda Kanal D/ İç Yapımlar'ın da dikkatini çeken drama, yaz ekranına uyarlandı. Güneşi Beklerken'in senaryo ekibinin başında 'İkinci Bahar'da yönetmen yardımcısı olarak görev alan, geçen sene ilk uzun metrajını çeken ama sıradan seyircinin en çok da yine Kanal D'nin klasikleri arasına giren 'Kavak Yelleri' dizisinden hatırlayacağı Gökhan Horzum var. Yazar ekibinin diğer üyeleri Ayşin Akbulut, Ekin Atalar, Atasay Koç ve Deniz Dargı'dan oluşuyor. Dizinin yönetmeni de reklam piyasanın çok iyi tanıdığı bir isim olan Altan Dönmez. Çok parlak reklam portföyünü kenara koyarsak Dönmez'i, pek çok işten ama en net,  'Can Kırıkları' dizisinin görüntü yönetmeni olarak hatırlıyorum. Peşin söyleyeyim, bayılıyorum. 'Güneşi Beklerken'de çok temiz ve nefis iş çıkarıyor. Dönmez de ekrana iş yapan her reklam kökenli görüntü yönetmeni gibi dünya kurmakta asla sorun yaşamıyor ama lüzumundan bir tık fazla 'resim' ispatı çabasıyla yön veriyor rejisine. Biraz daha rahatlasa keşke.. Açıkçası bu eleştiri de benim sistematik huysuzluğum olsun, Dönmez'in ekran yolu hep açık, çok başarılı olsun.

Güneşi Beklerken'i toplamda 2 bölüm (ilk ve son yayınlanan bölümünü) izledim. Hikâye, hedef kitlesi itibariyle beni pek ilgilendirip, sürükleyecek tarzda olmasa da ortada ciddi bir uyarlama başarısı var. Kabul etmek lazım. Yapımcısı ve yazarlarına teşekkür ederim. Ayrıca uzun zamandır gözlediğim, gidişatını ve seçimlerini çok başarılı bulduğum Kanal D İç Yapımlar, büyük bir cesaret göstererek hikayenin omurgasını oluşturan karakterleri seyircinin asla aşina olmadığı, ilk bakışta hatırlayamayacağı neredeyse no name diyeceğimiz genç yüzlerden kurmayı başarmışlar. Emre Kınay, Ebru Aykaç, Gökçe Yanardağ ile de genç kadroya abartmadan tatlı bir destek atmışlar. Adını unuttuğum kıdemliler affetsin, sadece iki bölüm izledim. Esas kızımız Zeynep'i oynayan Hande Doğandemir'i meraklısı en son Şubat dizisinden hatırlayabilir. Barış rolündeki İsmail Ege Şaşmaz'ı hiçbir yerden tanımıyorum. Sanırım dizi piyasası için gerçek bir keşif olmuş. Genç kadronun tamamı çok başarılı ama, hikayenin kilit karakterinden biri olan 'Kerem'i canlandıran Kerem Bürsin, plastik malzemesi, süzme amerikan terbiyesi almış beden ve oyun diliyle bir anti kahraman olarak ilk anda seyirciyi fena halde yakalıyor. Misal beni yakaladı ve diziyi izlemeye zorladı. Tebrik ediyorum. 1987 doğumlu Bürsin, oyunculuk macerasına Amerika'da start vermiş. Eğer, 'Hacı biraz daha acıyı hissettir bize mimiklerinle..' tarzı yakın plan reji yönlendirmeleriyle (evet, yapıyorsunuz başladı çocuğun kaşları oynamaya) oyununu bozmazlarsa sektör önemli ve yetenekli bir jön kazanmış olacak. Kerem Bürsin'den bir özel ricam da kendi devamlılığını tutmayı hemen ve hemen öğrenmesi olacak. Sevgili Kerem, laf aramızda kalsın, bizim setlerde asistanlar dünya tatlısıdır ama sen yine de kendinden başkasına güvenme. Neyse..

Özetle; Güneşi Beklerken Kanal D'nin yeni sezon prototipine yazdan kalan önemli bir iş olacaktır. Kanal diziyi fazla iteleyip, kakalamazsa elbette..


Öyle yani..


.

.

6 yorum :

Adsız dedi ki...

Merhabalar,
Yine sadece tek bir noktaya odaklanmadan, konuyu her açıdan ele alan bir yazı olmuş, teşekkürler.
Asistanlı cümlelere aklım takıldı sadece. Çağatay Ulusoy'u mu kastettiniz acaba orada? Öyleyse hakkınız da var hani. Değilse de yerinde bir tespit tabii.

ranini dedi ki...

@adsız

Oyuncu için oyun devamlılığı da tutan reji asistanlarını kastettim :)

Teşekkürler..

rahat yazar dedi ki...

güzel samimi bir yaz dizisi seviyorum:)

Adsız dedi ki...

cok guzel bır yazı olmus.tesbıtlerınızı cok begendım.bıde dızı ve ekran elestırısı yazmıyorum demıssın.bence yazdıkların elestırı yapmak ıcın yazı yazanlarınkılerden daha guzel.yazdıklarının elestırı olmadıgı bellı merak etme.supersın.lutfen yayınla ve cevap yaz.

Adsız dedi ki...

Merhaba,
Yazınızı okudum yüreğinize sağlık, ilk once herkes eleştiriye açık olmalı.ben de siz de ekipte bulunan herkes. Diziyi seviyorum yaşadıklarımdan sahneler olduğu için. Ancak s.gokhan horzum işi abartti. Kerem karakterini sokmadigi rol, yaptirmadigi is kalmadı ki bu 18 yaşındaki bir çocuk. K Bürsin rolünün hakkını veriyor. Dram sahnrleti hariç role giremiyor, Enerji düşüyor falan filan. Dobracı Zeynep oldu herkese eyvallah diyen biri.ayni şekilde keremde öyle. Nerde o asıl kesen Atarlı 2'li .sanki 16 -18 yaslarinds değil de 30 lu yaskarda biti oldular baslarimiza. Zeeynepin kiyafetketi her gün degisiyor ki demet zaten sorun ve ne kazanıyor da bu kadar lux bi hayat sürüyorlar. Neyse ankatacak çok konu var dizi ile ilgili. Ilk 15 bölümü tekrar izledim çok güzeldi. Daha sonra sıkmaya baymaya başladı. Yayın yeterli oluyor tekrsra gerek duyulmuyor yani. Tüm ekibe başarılar biraz senaryonun toparlanmasi gerek. Dağıldı ve karakterker kişiliklerini kaybetti. Hepsinin başarılarının daim olmasını dilerim......

Adsız dedi ki...

Merhaba,
Yazınızı okudum yüreğinize sağlık, ilk once herkes eleştiriye açık olmalı.ben de siz de ekipte bulunan herkes. Diziyi seviyorum yaşadıklarımdan sahneler olduğu için. Ancak s.gokhan horzum işi abartti. Kerem karakterini sokmadigi rol, yaptirmadigi is kalmadı ki bu 18 yaşındaki bir çocuk. K Bürsin rolünün hakkını veriyor. Dram sahnrleti hariç role giremiyor, Enerji düşüyor falan filan. Dobracı Zeynep oldu herkese eyvallah diyen biri.ayni şekilde keremde öyle. Nerde o asıl kesen Atarlı 2'li .sanki 16 -18 yaslarinds değil de 30 lu yaskarda biti oldular baslarimiza. Zeeynepin kiyafetketi her gün degisiyor ki demet zaten sorun ve ne kazanıyor da bu kadar lux bi hayat sürüyorlar. Neyse ankatacak çok konu var dizi ile ilgili. Ilk 15 bölümü tekrar izledim çok güzeldi. Daha sonra sıkmaya baymaya başladı. Yayın yeterli oluyor tekrsra gerek duyulmuyor yani. Tüm ekibe başarılar biraz senaryonun toparlanmasi gerek. Dağıldı ve karakterker kişiliklerini kaybetti. Hepsinin başarılarının daim olmasını dilerim......