Cumartesi, Kasım 14, 2009

Ömre Bedel Yumruklaşmalar



Ezel ebed anlatılan bir cehennem fıkrası vardır, bilmeyen var mı? Yoktur. Hani, cehennemi ziyarete giderler de bütün ülkelerin kazanı kaynamakta, kazanların içindeki insanlar can havliyle dışarı fırlamaya çalışmaktadır da bir tek benim mümtaz memleketimin kazanına huşu içinde bir sessizlik sinmiştir. Hah, o fıkra vesilesiyle geçtiğimiz günlerde basına yansıyan "Ömre Bedel" dizisinin setinden yükselen kavga seslerini yorumlamak geldi içimden. Daha doğrusu yükselen sesler içimi acıttı. Ömre Bedel, Gold Film'in 'Fox Tv' için ürettiği yeni sezonda başlayan projesinin adı. Murat Han, Begüm Birgören ve Mehmet Ali Nuroğlu'nun başrollerini paylaştığı diziyi Nihat Durak yönetiyor, Deniz Akçay ve arkadaşları yazıyor. (Fox'un resmi sitesindeki künyede sadece Deniz Akçay'ın adı var, diğer arkadaşlar jenerikte yazıyordur. Jenerik yakalayabilirsem onların da isimlerini eklerim.) Ömre Bedel, Fox'un izlenme oranlarına göre total'de oldukça yüksek skor yakaladı. Üçüncü bile oldu. Yani başarılı bir proje, emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

Nihat Durak bu sezon ekrana veda eden 'Son Bahar'ı geçen sezon sonunda bırakmıştı. Geçen sezon boyunca 'Son Bahar' için yazdığım her eleştirinin istisnasız övgü alan tek teknik ismiydi. Diziye, daha doğrusu hikayelere katkısı tartışılmayacak, iyi bir yönetmendir. Aslen de hikayeci olduğu için elindeki oyuncuyu ve hikayeyi 'severse' cilalamayı başaran, hikayenin ve oyuncunun başarısını yönetim becerisiyle perçinleyebilen, parlatan nadir yönetmenlerdendir. Hiç tanımam, yolda görsem elimle gösteremem (çünkü ayıp) ama çok kıymet verdiğim ekran emekçilerindendir. Ancak Nihat Durak'ın işine titizlendiği için de zaman zaman çalışma şartlarını zorlaştırabildiği, huysuzlandığı da dillere destandır. Murat Han ise Abdullah Oğuz'un unutulmaz filmi 'Mutluluk'ta dikkatimizi çekmiş, o dakikadan sonra ve henüz perdede ya da ekranda ilginç bir tipleme, performans gösterme şansını yakalayamamış lakin nazarımda çalışarak yaşlanırsa iyi oyuncu olmaya aday genç bir adamdır. Tanımam. Amerikalardan kalkıp memleketimize geldi. İyi bir eğitim aldığı, kendini oyunculuk anlamında ehil olmaya adadı, çalışkanlığı da kulağımıza gelen fısıltılar arasındadır. Fısıltıya da gerek yok, Uyanık Bar'a konuk olmasından vefa sahibi, arkadaşlığa önem veren "iyi" bir adam olduğunu da anlamıştım.

Açık söylemek gerekirse gazetelere yansıyan 'Sette Yumruklaşma' haberine prensipte şaşırmadım ama, çok üzüldüm. İki gündür bu haber sebebiyle bir yazı yazmak istiyordum. Çünkü iyi giden bir projenin içinde huzursuzluk olması önünde sonunda maalesef o işin kaderini etkiler, biliyorum. Yazılanlara göre, Murat Han ve Nihat Durak bir süredir gerginmiş. Ömre Bedel'in ilk bölümünü izlemiştim sonra fırsat bulup bakamadım. Olaylar nasıl geliştiyse gelişti, sonunda basına kadar yansıyan bir tartışmanın fitili ateşlendi. Medyaya yansıyan bu tatsız olayların abartılmış olduğuna samimiyetle inanmak istiyorum. Aksi halde kıymet verdiğim iki adamın gönül hanemdeki yıldızlarının pırıltısı mahzunlaşacak. Film ya da sinema setinin patronu yönetmen ise nazarımda da görevi tebasını korumak, gözetmek ve onları kanadının altına almaktır. Oyuncunun da çapı kaç olursa olsun yönetmene sesi yükselmez, eli kalkmaz. Kalkmamalıdır. Yorucu bir tempoda her hafta 90 dakika iş yetiştirmek herkesin sinirlerini bozar. Ancak Murat Han'ın 2 ayrı projede yer alarak sinirlerinin 'Ömre Bedel' setinin çalışanlarına göre iki kat hırpalandığı da benim için makbul gerekçe değildir, bunu da kenara koyalım. Murat Han'ın aile terbiyesi almış pırıl pırıl genç bir adam olduğuna, bu sebeple de Nihat Durak üzerine çıkıp tepinse, yerden göğe kadar haksız bile olsa ses çıkarmayacağına, olası tahammül ve terbiye sınırlarını aşan bir sorunu olursa da yapımcı ile çözmeyi seçeceğine şiddetle inanmak istiyorum.

Yönetmen- Senarist, Senarist- Oyuncu ve çeşitli kombinasyonlarla vücud bulan benzer türde çekişmelerden hiçbir zaman hayırlı sonuçlar çıkmamıştır. Her zaman asıl kaybeden proje ve onun emekçileri olmuştur. Benzer çekişmelerde, özellikle de iş yapmaya başlamış, parlamış bir projenin görünen yüzü olmadığı ve kamu nazarında "oyuncu"dan her daim birkaç adım geride durduğu için önce yönetmenler harcanmaya çalışılır. Kimi yapımcılar da bu tongaya düşer. Ancak elinizde çok sağlam bir hikayeniz varsa yani sac'ayağının biri topal değilse, atarsınız yönetmeni kimi getirsen işi çeker. Kabul edelim ki Ömre Bedel'in bu derecede parlak, şeytanın bile aklına gelmeyecek çapta ilginç bir hikayesi yok. Yönetmenin sahiden de bu projenin başarısındaki payının büyük olduğunu kabul etmeyen taş olur. Eğer olur da ömre bedel yumruklaşmaların sonunda sahayı terkeden Nihat Durak olursa ve yerine aynı çapta bir başka yönetmen getirilmezse olacakları düşünmek bile istemiyorum. Gönül ister ki, araya hatırlı bir "Ağabey" girsin ve yönetmenle oyuncusunu uzlaştırsın, barıştırsın. Murat Han, bulunduğu nokta itibariyle "geçimsiz adam" damgasının kariyerine vereceği zararı görmezden gelmesin, ciddiye alsın. O set bugün 40 kişiden ibaret ise yarın o setin çalışanları en az 20 ayrı sete dağılıp çalışmaya başlayacak. Ve asla unutmasın bu piyasa 'huysuz oyuncu' damgasını yemişler mezarlığıdır, piyasanın jön eksiğine asla güvenmesin. Yönetmen de vakit bulursa kendiyle hesaplaşsın. Her ne olursa olsun, neticede gencecik bir adamı neden idare edemediğini sakin kafayla bir kere de hatırım için düşünsün. Gold Film de ikidir nazara geliyor, bi fakire sadaka versin.

Velhasılıkelam iş yürüsün, benim gibi dış kapının itleri de ürüsün, dursun.

Böyle yani...

5 yorum :

safeta dedi ki...

set arkası yorumlar,özellikle"huysuz oyuncular"başlığı altında anlatacak çok hikayen varmış gibi geliyor,takip edilesi....

Deniz dedi ki...

Şeytanın avukatlığını yapmış gibi olmayayım ama(Ya da olayım)
bu kavga olayı aslı astarı olmadığı ya da sadece küçük bir gerginlik olduğu halde "reklamın iyisi kötüsü olmaz" babından basına sızdırılmış olmasın ekip ya da kanal tarafından?

Yapım şirketi hakkında bişey diyemeyeceğim ama FOX'tan her türlü "tilki"liği beklerim.

Ömre Bedel hakkındaki düşüncem ise;
Sığ hikayesi çok tahmin edilebilir
türden olmakla kalmıyor diyalogları da çogunlukla yaratıcılıktan yoksun.

Bu kadar bölüm yayında kalmasını da sadece Fox'un "ne yapsak olmuyor zaten" kabilinden düşük ratingli programları bile tutma politikasına borçlu.Diğer kanallardan birinde olsa çoktan çöpe atılmıştı diye düşünüyorum.

ranini dedi ki...

@deniz

işin yayında kalma sebebi izleniyor olmasıdır. ömre bedel sayesinde fox tv ilk 10'a giriyor.

yazanlara gelince olabildiğince sıradan ve düz yazıyorlar. tam total'e göre yani. konu belli, karakterler ortada neyi yaratıcı yazsınlar? olması gerektiği gibi yazıyorlar. hikaye de kuantum profesörü ile arşimed'in tasına taş mıhlayıcısının aşkı değil laf aramızda :))

Deniz dedi ki...

Bu arada Mehmet Ali Nuroğlu dizideki oyuncunun adı Nuhoğlu değil özden kaçmış herhalde


Tekrar tv eleştirleri yazmanıza bi başlangıç olur bu yazı umarım..

Adsız dedi ki...

sette daha önce de olaylara neden olmuş murat han. yani bu ilk değil.

medyada çıkan haberlere güven olmaz ama benim okuduğum sadece yönetmen değil tüm set ekibi de diziden ayrılmış. ayrılmayı isteyen yönetmen olmuş ama yapımcı yönetmenle farklı bir proje yapacaklarını söylemiş.

murat hanın aynı anda iki dizide oynamasını çalışkanlık olarak düşünmüyorum, ya işini sağlama bağlamak istedi, biri olmassa biri olur hesabı yaptı ya da para hırsıyla yaptı. yoksa aynı anda iki dizide başrol oyuncusu olmak kaldırılamayacak bir yük.