Çarşamba, Şubat 11, 2009

İkinci Bölümü Yazamayanlara!


-Bir yaşamın kutsal bölümünden notlar anlatır.-
Adamın biri, günün birinde, uzun bir yolun başında o kadına rastlar. Yağmurlu gecenin eteğinde öylece asılı kalır, ıslanırlar. Yalız bir sabaha uyanır kadın. Tanımadığı bir pencereden dışarı bakar. Pencereden içeri kaçar bir selvi ağacı. Kadın az inananlardandır, adam az bulunanlardan. Adam, kadını bildiği yerlere götürür. Kadın bildiği yerleri bilmezden gelerek gezinir.

Günün birinde adam, kadına bir şiir yazar. Adını "birinci bölüm" koyar. Kadın o gün anlar da sonsuza kadar yürümeyeceğini, anlamazdan gelir. Zaman geçer. Yıllar geçer. Sevgi geçer. Kalanları toplar kadın her sabah merdiven diplerinden. Sararıp solan sözcükleri özenle toplar. Toplayıp bohçasına tıkar. Ama sararmış sözcüklerden cümleler kuramaz.

Bir sabah, az inanan kadın, kalanları toplamaktan da vazgeçer. Saçılıp yapışırlar öteye beriye sözcükler. Görsen, sararmışlıklarına inanmazsın.. Öyle canlanırlar, öyle canavarlaşırlar... Uyuyan uyanmıştır! Eteklerinde birikenleri avluya döker kadın. İkiye böler şehri sararmış sözcükler. Kadın, bir kiraz bahçesinden ağır aksak adımlarla geçer. Bir kiraz bahçesi mi, bir mahşerin dalgalanışı mıydı, bilmeden yürüyüp geçer. Sonra aniden durup ardına bakar. Görür ki, adam aynı şiiri başka kadınlara yeniden yazmaktadır.



bir yaşamın kutsal bölümünden notlar:

birinci bölüm

./..
ve kahin şaire sordu:
usta, hani mutlu aşk yoktu


.

6 yorum :

bir dost dedi ki...

yorucusun, zorsun, zorlayıcısın çok belli...

;)

Smoking kills dedi ki...

"İkiye böler şehri sararmış sözcükler."

zelmac dedi ki...

bindirbir gece'yi magazini dışında izleyemiyorum. magazini süper ama: şehrazat'la onur, tan sagtürk'ün kimde kaldıgı meçhul tektaşı, halit ergenç in eski karısının oyunculuga başlaması...diziden çok daha entrikalı ve çekici

NN dedi ki...

Ranini, bu cümleler cam ekranda değil kağıtlarda akmalı. ben bunu derim sadece. dokunmak lazım sayfalara. xoxo

Gulhan dedi ki...

Az sozcukle cok sey anlatabilenlerdensin Ranini...
Dusundurenlerden...be de dusundum.
o isi sonsuza kadar yurutebilenler sozcukleri sonsuza kadar bohcada biriktirmeye devam edenlerden cikiyor Ranini.
bir muddet sonra, sonsuza yaklastikca, gozler de iyi gormez oldukca, kulaklar istedigini duyar oldukca, beyin istedigini hatirlar oldukca sozcuklerin rengini, halini gormez oldugu icin ve gorse de sozcuklerin cok bir anlam ifade etmedigini anladigi icin bohcayi gormemezlikten geliyor artik bohca sahibi.

kimse sonsuza kadar siir yazmiyor.ustelik cok az kimse sonsuza kadar siir dinlemek istiyor.
bir yerden basliyor siir dinlemek yerine kafa dinlemenin onemi de ondan.
berabar kafa dinlenebilecek insanlarla sonsuza dogru gidebilmek...aslinda aranacak o olmali bence...

Goknur dedi ki...

selamlarr
cok guzel bir siteniz var, muhtesem, hayallerim desem yerinde olur sanirim, yeni buldum sizi ama gecte olsa tebrik ederim