İlk defa Sabiha Gökçen'den uçtum. Havaalanı henüz prematüre doğmuş bebek gibi cılız. Hani, kendi isteğimle oradan uçmam mümkün olmaz, ısrar değil yüksek miktarda para ödemeleri gerekir.
Dalaman'a inerken geçirdiğimiz sallantıyı umarım cuma gününe kadar unuturum, aksi halde otobüsle döneceğim İstanbul'a. Ne kadar sallandığımızı, tam alçalırken karşımıza dikilen bulut kümesini geçmeye çabalarken nasıl zıpladığımızı anlatamam. Evet, uçmaktan hoşlanmıyorum ama uçak kalktığı andan itibaren de ciddi bir korku hissetmezdim. Bugüne kadar havada korkmadım sadece gerildim ama Dalaman'a inmeye çabalayan Doğu Beyazıt'ın kanatları kopacak zannettim, yeminle. Yazarken bile ellerim titredi...
Neyse.. Umarım çok yorulurum da arada bu inişi hatırlayacak vakit bulamam.
.
3 yorum :
burada da ebruyu tekmeleyerek öldürmüşler. the marmaranın önündeki şişman ve yaşlı ve sürekli uyuyan sevimli kızı...
http://www.facebook.com/album.php?aid=27206&id=1314867706&ref=nf
@sokak köpeği
galiba ileri yaş sebebiyle solumun yetmezliğinden gitmiş köpek, emin misin dövüldüğünden?
inşallah solunum yetmezliği iddiası, otelin halkla ilişkiler icadı değildir. haberin yanlışlığına? sevinmekle birlikte sevimli ve sürekli kaşınan kızın ölümüne hala üzülmekteyim. demek ki cnntürkün sloganı ne kadar da yanlışmış. 'ilk bilmek değil, doğru bilmek önemliymiş.' kahrolsun internet medyası, yaşasın geleneksel medya.
Yorum Gönder