Pazartesi, Mayıs 04, 2009

Trash Bag


Yeni bir eve taşındım. Eski evim gibi bahçeli. Bahçe dediysem, eskisine göre mevcut toprak parçası iki karışı geçmez. Top yekün taş zemin değil ama, fisto çekmişin gibi betonun etrafına toprakla. İş güç, dert tasa, taşınma telaşını atlatmama fırsat vermedi. Validemin mecburi yatılı seyahati vesilesiyle durup biraz kendime ve etrafa bakma ihtiyacı hissettim.

Günlerdir kafamı toplayamadım, eve de tam yerleşemediğim için bahçenin keyfini çıkaramıyorum. Bugün işlere biraz mola verip toprağı karıştırmak, daha doğrusu üst katımda yuvalanan çöp bilmezlerin üretimini temizlemeye niyetlendim topraktan. Komşularım şimdilik rahat. Sessizliğimin fena sonuçlar doğurabileceğini anlamalarına ramak kaldı. Biriktiriyorum. Tam bunları düşünürken, başımın üzerinden zeytin çekirdekleri, yumurta kabukları ve simit parçacıkları döküldü yerlere. Başımı yukarı kaldırdığımda endişeli bir kafa balkondan aşağıya bakıp, geri çekildi. Yüzüme bakamayacak kadar utanmış olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Öyle olsa düzenli olarak çöpünü boca etmez bahçeme, iyimser olmayın bu kadar. Benim sessizliğim merakını dürtükledi ve başını yeniden uzattı. Bana yakalandı. Ellerim belimde, yukarı bakıyorum. Kim görse yüzümdeki ifadeyi korkudan yere yapışır, köpeğimden biliyorum. Ona ne zaman böyle baksam donar kalır.

- merhaba.. yeni taşındınız galiba..
- yeni taşındım.
- kuşlara şey'ediyordum sizi görmedim.
- yumurta kabuğu yemiyorlar, eski komşum da çok denedi ama beceremedi.
- ..
- zeytin çekirdeği de kabız yapıyor, ölüyorlar.
-..
- siz mi gelip toplarsınız bunları, ben mi toplayıp kapınıza bırakayım?
- e şey..
- tamam, zahmet etmeyin, ben hepsini toplar getiririm.

dedim, içeri girdim. Yazı yazmaya devam ettim. Ses çıkmadı komşumdan. Akşam sekiz sularında çöpümü üst kat komşumun kapısının önüne bıraktım. Tamamını. Battal boy. Ses çıkmadı komşumdan. Ondan ses çıkana kadar düzenli olarak çöpü kapısına bırakmaya devam edeceğim. Ses çıktı da, duymak istediğim sihirli kelimeyi sarf'etmedi.

Böyle yani...

14 yorum :

Goknur dedi ki...

insanlar kendi evinin, elinin altindan pislikler, copler gitsinde kime giderse gitsin derdinde, sozde temizlik yaparlar, tabii ki isin gunahtir, sevaptir kismini geciyorum bunu dusunen insan zaten buna yeltenemez, bu tarzlarin grubunda evdeki halilarin altina supurup temizlik yaptigini zannedenlerde var tabi, benim bahcemede yan evin catisindan cocuklar, tas toprak yediklerinin posetlerini sallayiveriyorlar, dillerini tam bilmedigim icin malesefki elimde kalamiyorlar, sizi tebrik ediyorum, haketmis sesini cikartmadikca insan daha cok tepesine oturuyolar, evin icini gorenler, birazda etrafini gorsun artik, camini oksijen almaya acmayi bilirler ama kendi imalati o artiklar onlara nasil doner orasini da hic bilmem, koklasin simdi sizin copeleri:)

iyi geceler

kadıköylü dedi ki...

özür dilemesini bekliyorsun. yarın da dilemezse yine bırakacak mısın çöplerini kapısına ? ahahahaahah korkulur senden!

Anonymous dedi ki...

Bence ranini en guzelini yapiyor.. Ama kopegi bir bakisla korkutma kismini okuyunca ben de korktum..

Mum Boya dedi ki...

@kadikoylu,

valla ranini'yi taniyorsam, yarin da birakir, obur gun de, ondan sonraki gun de :)

komsu insallah pes eder uzatmadan.

Anonymous dedi ki...

cok asortik bir cop poseti bu ranini tam senlik , lv'ye bir tutku soz konusu surekli bir sekilde onumuze gelio resmi :)

alex dedi ki...

Cop posetide mi lv ranini ya , tutku ile baglisin anlasilan loyal bir sekilde :)

betty puf puf dedi ki...

Özür dilemek bu kadar mı zor?
Bence sen hakkından gelirsin ;)

mermaid dedi ki...

budur!

ranini dedi ki...

fotoğrafı başkan'ın şerefine internetten bulup koydum. benim çöp torbaları bildiğin korozo siyah, battal boy :))

Zelmac dedi ki...

ilahi ranini, iyi yapmışın diyeceğim de, ya üstkomşu kuş sever bir kişilikse, hergün hergün ugraşılır mı, bence konuş kuşlarını başka 1 yerde besleyiversin, çekilmez böyle

Salvatore Rossiccio dedi ki...

bu toplumdaki yani sizin toplumunuzdaki en zor seylerden biri ozur dilemek, anladigim kadariyla bu da selfcriticism aliskanligi olmamasindan ve ozguven eksikligini completare den geliyor sanirim.

Hadsizin Başkanı dedi ki...

Bebeğim ama artık benim de bir diamond crocodile h'ermes'im var beeeea, valla hediye hediye :) Napıyimmm ben lv'yi :))) Artık Chanel'lerin anlaşılmayanlarını (ki var bi kaç parça), Birkin'in daha sade olanlarını (crocodile çok abartı ve diamond :P, ama düğün hediyesi yan cebime koy S. dedim görmemişin önde gideni karı kaynanama, neyse Eylül'de tekrar office administrator'lığı işime geri dönünce alırım kendime sade olan H'ermes Birkin'den bir adet) Epi-leather LV'leri, Fendi'nin anlaşılmayanalarını kullanıyorum - kullanacağım... Çalışırken markanın çok önüme geçmesini istemiyorum :))) Çok whore gibi duruyor, multi colore monogram lv'ler falan... Ayyyy, ondan da vardı bende (kusur kalmasın) Allah'tan annem Istanbul'da evimizde çalışan emektar dünyalar iyisi - tatlısı - yarı annem (bak görüyo musun gözüm doldu) mükkemmel kadın dadımın süper çalışkan kızına verdi de şanıma yakışan bir şey yaptım :))) Denim monogramımı da verdik kıza... İkisi de "yepisyeni" gibi bişiydi, yalnızca iki kez kullanılmış falan. Biz de yoktur öyle, asil kanız, sevmeyiz eskiyi vermeyi, gönlümüzden yenisi kopar, adam gibi kadınlarızdır ailecek... Neyse, kendimi met etmiyiiim ayyy kızardım beeea :))) Çok kötü ya denim ve multicolore, sanki parayı yeni buldum bak hem de Japon'um 2 parça markadan alamıyorum, vereyim parasını nolur sen al ikincisini der gibi (gerçekten markanın yani lv'nin böyle bir poliçesi vardı Uzakdoğulu müşteri kitlesine karşı bir dönemlerde, Paris'e gidenler bilir... Ne zaman lv çanta değil, ayakkabı bile giysem hatta fular bile taksam (LA'ye - Air France'la Paris üzerinden aktarma yaptığım zamanlarda) Paris'te Champs Elysees'te yürürken mutlaka Japonezler durdururlar, ağlarlar ve para vereyim git bize de al derlerdi; çünkü 2. parça ürün alamıyorlardı. Sonra öğrendim monogram kullanmamayı :) Aferin lan bana beeea :))) Ayyyy paçççoz paçççoz speedy monogramla düşünsenize beni :))) Oh mon dieu... Tamam stil ikonu diilim ama hatrı sayılır bir göz zevkim var. İşte sonradan görme olacaklarınıza tavsiyeler (Hani yırtıp dizi sektörüne girip zengin mengin olacaklara) Hermes (Kelly almayın, çok annaanne çantası gibi) Birkin alın (statü işidir Birkin, Birkin'li kadına ciddi söylüyorum kanun gibi zengin herif bakar), Bottega Veneta'nın hemen hemen her modeli, LV epi leather, Fendi - baskılı canvas olmayan, her yanı deri Fendi, kocaman chanel diye bağırmayan gösterişsiz chaneller, Gucci'nin deri olanları (düz olanları da var g-g-g-g baskılı olanları çok callgirl gibi), (heee bu arada at biniyorsanız h'ermes binici çizmesi çok güzel ondan da alın derim, süper süper süper... cüzdanları ve kemerleri de güzel), ajanda olarak LV medium size'ı falan alın ama epi leather... Bunun dışında, ysl'nin ysl olduğu anlaşılmayanları, ferragamonun anlaşılmayanları hepsi asil kan işidir... Çoooook küçükken hatırlıyorum 15 yaşındayken lv monogram sırt çantam vardı ve malum o iğrenç gold saatten, bir resimlerim var sanırsın ki sonradan görmeyiz :))) çocukluk işte... Şimdi de marka tutkum var ama mesela maintenance estetiklerimde giderim gap, banana republic, urban fitters'tan, marshall'dan üst baş birkenstock terlik alırım ki sıçmayayım kanla manla çantalara ya da kıyafetlere, terliklere :) Yaaaa işte böyle yaaa :))) Hadi iyi dinleyin beni dizi sektörüne girecekler... Ulan yolunuz buralara düşerse gelin bir yeşil çayımı ya da mona vie'mi için :))) çünkü kahve yaşlandırıyor ve botoxlar bile düzeltemiyor, neyse midface lifting en iyisi :))) Amaaaan, bu aralar hipomanyağım o yüzden saçmalıyorum siz benim dediklerimi en iyisi siktir edin kızııııııım e mi :P Son olarak, Allah'ınızı severseniz, imitasyon ürün almayın, duyuyorum yok Closed Bazaar yok bilmem nerelerde varmış diye Istanbul'da bu bir suç, hem de both parties için bir suç. Lütfen seçkin olucaz diye saçmalamayın, kendi bütçenize göre adam gibi çanta alın, valla o çantalarla o mağazalara girerseniz tutuklanırsınız, size söyleyeyim... LAPD bu konuda çok katı!

Merope dedi ki...

terbiyesizler..
sonuna kadar hak etmişler yaptıgını, aferin ranini! cabbar kadınsın :)

ranini dedi ki...

başkan çok yaşa e mi : ))