Salı, Mayıs 26, 2009

Kişisel Marka Sadakati Listesi


Bir acı kahvesini içmek için uğradığım eski bir arkadaşım kolumdaki saate bakıp, "Ulan vazgeçmedin şunlardan, saat mi bunlar allah aşkına plastik tüketimi, çevre zararlısı!" diyerek kolumda ışıldayıp duran ve "Sinemanın 100 Yılı" anısına Pedro Almodovar tarafından tasarlanmış Swatch saatime bok atınca canım sıkıldı. Canım o densizin lafına değil, saat piyasaya sürüldüğü esnada satın almayıp da, iki yıl sonra koleksiyon listesine girince New York'ta bir müzayede peşine düşüp alamadıktan sonra bile inatla peşine düştüğüm anı ve benzer diğer anları hatırladığım için sıkıldı, sanırım. Sonra, boşluktan olsa gerek yaygın anlamıyla hovardalık ve eş değer görünenden farklı olarak marka sadakatine sahip olup olmadığımı test ettim. Evet, yer yer takıntı boyutuna da varsa marka sadakatine sahibim. Kendime ait özel bir sıralama yaptığımda en az 10 markaya takıntı boyutunda bağımlı olduğumu gördüm. "Marka" meselesine en uç ve muhalif duruşların bile kendilerine ait bir listesi olduğuna inanıyorum. İnanmıyorum birazdan mim dağıtacağım. Sanırım gerçekten yaşlanıyorum.

Benim listem şöyle:


1. Selpak Kağıt Ürünleri



Sanırım bu takıntımın sebebi eski mesleğim yai reklamcılık zamanından kalma. Hani on kat daha yumuşağını, iyisini, kalitelisini de verseniz bu jenerik ürünün adını görmenin ferahlığını yaşatmamız mümkün değil bana

2. Apple


Bu takıntımın da sebebi meslekidir. Eskiden ofise yeni makine aldığımızda eskileri ben kullanırdım, tasarruf olsun diye. Böylece Apple ürünlerine karşı bir bağımlılık geliştirdim.

3. Swatch

Babamın bana hediye ettiği ilk saatin markası. O zamanlar bu markayla ilgili anlattığı efsaneden o kadar etkilendim ki zaman içinde ne çıkarsalar satın alıp kenara koyacak kadar bağımlı hale geldim haddizatında koleksiyon yapmaya da başladım. İflas ettikten sonraki dar zamanlarımda elden çıkarttım koleksiyonumun neredeyse tamamını. Şimdilerde satmaya kıyamadığım 20-30 saatle başbaşa kaldık. Belki birgün yeniden toplamaya başlarım...

4. Schweppes Mandalina



Fazla söze gerek yok!

5. Stabilo



Aldığım notu unutacağımı hissediyorum bunların birkaç rengi elimin altında yoksa eğer.



6. Kent/ Barclay


1988 yılından beri aynı sigarayı içiyorum. Barclay'i Bat satın aldı. Markayı kapatıp, kendi şemsiyesini açtı. kötü alışkanlık, biliyorum...


7. Cologne 4711

Bak, bunun da sebebi babamdır. Sıradan bir kolonya dökülürken elimi uzatmam bile...

8. La Praire Göz Kremi

Halen kaz ayağı ile tanışmayanlar sınıfına dahil olmamın ilk sebebi genetikse ikinci sebebi uzun zamandır bu markadan destek almamdır.

9. THY


Korkudan! BA ile first class- New York hayalim dışında mümkün olan her yere mutlaka THY ile...

10. Nestle Damak


Daha başarılı ve tutkuyla tatmayı sevdiğim ürünler var ama bunun yeri ayrıdır.

İşte böyle sıraladım. Ayrıca kişisel marka sadakati listesi yapmasını ve bu mim'e katılmasını istediğim blog sahipleri de;

Hadsizin Başkanı,

prettyinpink,

betty puf puf,

judy Abbott,

Goddess Artemis,

Merope,

dizi günlükleri


Blog yazmayan okuyucular da yorum kutucuğuna listelerini bırakabilirler..

İyi geceler!

.

14 yorum :

teletabi dedi ki...

kişisel marka sadakati ile ilgili en sevdiğim yan, gerçek anlamda taraf olma içgüdüsüne neden olan haleti ruhiye yaratması. Bazen öyle kaptırılıyor ki aynı alanda rekabet eden firmalara kan kusasım geliyor. Atıyorum, markayı alakadar eden bir x istatistiğinde tutulan markanın tepede olması garip bir, etraf ile sarılarak paylaşılası bir sevinç yaratıyor zaman zaman. İşte bunu seviyorum ben.

joker dedi ki...

saat olarak artık takmıyorum tabii ama vermedim ya da atmadım halen kenarda duruyor. bilen bilir bu efsaneyi "casio f91w" :))

stabiloya bende bayılırım şu an mor kullanıyorum :)

selin mi boğaziçi mi derseniz her zaman selin sebebini bilemem güzel kız ismi çağrışımından olabilir :P

milka ve turuncusuna kurban çokonat dolabımdan eksik olmaz. bitter ağzıma sürmem sütlü olacak milka. :)

coca cola resmi içeceğim, mcdonalds ve dominos canlarım, siyah converse ciğerim :) komünistim ama ehehe :P

Anonymous dedi ki...

Köpeğin sadık olduğu markalar yok mu? Ne bileyim bir mama markası, mamanın boşaltıldığı mama yeme kutusunun markası, bir fırınlanmış kuzu paçasının alındığı kasap markası filan?

Olması gerek. Köpekler de seçkin zevklere sahip olmalı.

ranini dedi ki...

@adsız

yok. ben köpeğe, köpek muamelesi yapanlardanım. sadece açık renk tüyler sebebiyle alerjik yapıya sahip olduğu için "sensitive" denilen ürün çeşitini tüketiyor.

Judy Abbott dedi ki...

şok şok şok, Raninişka'dan mim geldi dostlar, hemen gidiyorum yazmaya :)

Merope dedi ki...

ranini okurken valla keşke ben de bu konuda yazsam dedim! beni mimledigini görünce de sevindim, bahane olucak simdi. normalde hiç yazmam halbuki mim (:
bi ara hemen yazıcam :))

Anonymous dedi ki...

Köpekler için de "tüketiyor" fiilinin kullanılabilmesine sevindim.

erkek mi o köpek?

erayda dedi ki...

Seiko dışında bir markaya sadakatim yok. artık demode oldu. yeni çıkarttığı saatler tasarım açısından rakiplerinin çok gerisinde kaldı. babamın kullandığı saat markasıydı.(seninkine benzer bir hikaye) ve bana hediye ettiği saat olduğu için oluşmuş bir bağlılık. prestij kazandırsın, beni tanımlasın diye kullanılacak bir marka değil. kolumda gördüğümde, hengamenin içinde de olsam verdiği garip bir rahatlama hissi var.

Hadsizin Başkanı dedi ki...

Kııııızıııııııııım yazıcam hem de görgüsüz demelerine aldırış etmeden bu mimi :))) Zaten kime aldırış ettim ki ben yaaaa :P Aaaaa şimdi ayıp ettim beeeea kime mi kendime heeee :))) Neyse çok kısa süre sonra bu mim benim blogtadır...

sokak köpeği dedi ki...

http://www.youtube.com/watch?v=JyaOmkjOn7o

ahan da marka tutkusu... :)

gulhan dedi ki...

bana Gary Hustwit'in "Objectified" belgeseli hakkinda okudugum makaleyi hatirlatti bu konu

belgeselin trailer'i burada:
http://www.youtube.com/watch?v=S9E2D2PaIcI&eurl=http%3A%2F%2Fwww%2Ethedocumentaryblog%2Ecom%2F&feature=player_embedded

http://www.thedocumentaryblog.com/

"Objectified is a movie that will open your mind to the hidden world of design that influences virtually every aspect of our lives. Gary Hustwit has once again taken a mundane concept and made something both compelling and artistic out of it. If you’re at all interested in design, this is a must-see film, and although some of the conversations get a little esoteric, it does deal with a subject that anyone can relate to. There aren’t very many movies that leave you wanting to go out and buy some cool new furniture while simultaneously giving you the urge to clean out your garage."

diyor blogun sahibi...

guzel dizayn edilmis "gerekli" bir esyayi sevmemeye imkan yok, ama sirf apple dizayn etti diye bir esyayi sevmek, veya sirf marka ismi var diye almak zorunda hissetmek bana gore degil, abd de uretilen yiyeceklerin yuzde ellisi cope atilirken, kirk milyar dolar her sene sadece diyet icin harcanirken bir milyara yakin insanin aclik cektigi bu dunyamizda elimde xyz canta tasidigim icin kendimi iyi hissetmemi isteyenlerin tuzagina kendi ayagimla dusersem bu hata benim olur sadece..

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Ranini,

Benim listem Baskan'ın listesi gibi trés upscale olmasa da listem aşağıda; :)

http://dizigunlukleri.blogspot.com/2009/05/brandmania.html

ranini dedi ki...

@dizi günlükleri

anam, başkan liste yapmıyor ki marka eğitimi veriyor aynı zamanda o yüzden ekledim onu mim listesine zaten:))

scugnizzi dedi ki...

coca cola'dan başka bağımlılığım yok herhalde. ha bi de şu sinek ilaçlarından raid'i kullanıyorum hep o da şimdi karşımda duran raid şişesini görünce aklıma geldi :)