Cumartesi, Temmuz 20, 2013

Gülşah Aktari..




Ah Gülşah..
O internet sitesinde 14 Mart 2013 tarihli kayıp haberine rastlayalı
2 saat oldu.
Sen kaybolalı beş ay olmuş..

Sokaklarda yaşadığını,
Dövüldüğünü,
Bıçaklandığını,
Kas hastalığının ilerlediğini,
Titrek ellerinin çay bile içirmediğini
Ve sonunda soğuk bir Mart gününde
Tam da 1 aydır kayıp olduğunu öğreneli
iki saat oldu.

Kayıp ilanına ekledikleri fotoğrafta yüzün net seçilmiyor.
Yorum yazanlardan biri sormuş, yok mu başka fotoğrafı?
Bir diğeri cevap vermiş: Sevmezdi fotoğrafının çekilmesini..
Sevmezdin. Bilmez miyim?
Selam bile vermez, mahallenin dışında rastladığında tanımazdan gelirdin.
Arkandan koşsak, bağırsak dönüp bakmazdın.
Sokak ve mahalle iki ayrı kavramdı senin için..

Gülşah..
Uğur..
Benim can arkadaşım..
Hayat sırdaşım..
İlk ezberim.. Can kurtaranım..

Bu hikâyeyi anlatmak zorundayım. Sana bunu borçluyum..
Neden dövülmek pahasına da olsa tek başına, sevdiklerinden uzak, soğuk sokaklarda yaşayıp, o sokaklarda kaybolup gitmeyi göze aldığını anlatmam lazım. Mutlaka..