Perşembe, Eylül 27, 2012

Bu pazar Taksim'e gelir misin Abi?




Çocukluk travmalarımın en ağırı ne annemden yediğim öldüresiye dayaklar ne de babamın keyif verici madde bağımlılığıdır. Kontes'in inleye kıvrana, saatlerce can çekişerek ölümünün etkisini üzerinden kırk yıl geçmesine rağmen atlatamadım.

Önce Çatıkkaş'ın sonra bütün Aynalı Çeşme'nin Kontes'iydi o, kara kahve parçalı, çirkin sokak köpeği. Her sabah okul yoluma ana caddeye çıkana kadar eşlik eder, mahalleden zinhar çıkmazdı. Hırsız kovalar, köşedeki hapçı abiler için erketeye yatar, çocuklara yerenlik eder, biraz kafasını okşasan yeter, fazla da bir şey beklemezdi. Serin havalarda bizim apartmanın içinde, sıcak havalarda Kasap Halil Amca'nın dükkanının önürde yatardı. Artıkla beslenmezdi. Halil Amca'ya yeminle kabul ettirilmişti, Kontes'in günlük istikhakı için biçilmiş sembolik bedel. Babamı kırmak istemediği için kabul ettiği parayla da hepimize gazoz, gofret ısmarlardı Halil Amca, nur içinde yatsın.

Kontes'i Belediye zehirledi. Sabahçıydım. Okula gidiyordum. Uğur gözümü kapadı, Gonk Sineması'nın kapısına yatmış kıvranan halini görmeyeyim diye. Gördüm. Görmesem de yokluğunu fark ederdim, peşime düşmediği tek bir gün olmamıştı ki..

O zamanlar İstanbul veteriner kaynamıyor. Tutup götürecek yerimiz yok. Mahallenin kadınları sarmısaklı yoğurt yedirdiler Rahmet istedi Halil Amca, bismillah çekip, sağ elini boğazına kadar sokup kusturdu, fayda etmedi. Kıvrana kıvrana öldü Kontes. Ağlıyordu, yemin ederim. Gözlerinin son bakışı şu an bile gözümün önünde.. Kurtaramadık. Öğle vaktine kadar can çekişerek öldü. Cenaze töreni düzenledik desem yeridir. Şimdilerde yerinde Otel olan boş araziye gömdük Kontes'i. Aylar sürdü yokluğuna alışmak. Ölümünü unutmaya yıllar yetmedi.

Sokakta kedi köpek olmaz. Olmamalı. Hayvan sahibi olmak için gerekli şartlar tesis ve garanti edilmeden hevesle hayvan edinilmemeli. Göt kadar evin içinde onlarca kedi köpek besleyenlere izin verilmemeli. Kendine bakmaktan aciz, sorumsuz ama hevesli insanların dev gibi köpekleri yok metrekareler içine esir etmesine izin verilmemeli. Balkona, küçük odaya, tuvalete kitleyip hayvan beslediğini zannedenler ıslah olmalı.

Devlet bu düzenlemeyi yapmalı. Ama bu düzenlemenin bedelini yine günahsız hayvanlar canlarıyla ödememeli. O yüzden pazar günü Taksim'e gideceğim. Yoksa sokakta hayvan olmaz, artık olmaz. Olmamalı..

Hiç yorum yok :