Salı, Mayıs 13, 2008

Unutmamalı: Michael Haneke


23 mart 1942 doğumlu, felsefe eğitimi almış, ürettiklerinin dividi'si, visidi'si, diviks'i zor bulunan ve dahi korsana yar olmayan; yani taammüden takip edilmesi gereken, münhasıran rahatsızlık yaratan, Kafka'ya layikiyle ihanet eden, yakışıklı, seyirciyi filmine kabul edip piç gibi tek başına bırakıveren, "Kapına yumurta istemeye gelen yakışıklıya sırnaşma", "Çoluk çocuğun önünde ağzından çıkanı kulağın duysun kardeşim!", " Kefenin cebi yok...", benzeri sağlam sosyal öğretiler içeren filmler çekmeyi tercih eden, Isabelle Huppert ölürse kimi oynatacağını merak ettiğim tek yönetmen.

Şimdilerde kendi yazdığı "The White Tape" adında bir hikayeyi çekmeye hazırlanıyormuş. 1. Dünya Savaşı'nı tepetaklak etmeye karar verdi herhal...


•• Photograph Michel Euler/AP

1 yorum :

ranini dedi ki...

Teşekkür ederim yazıdan haberdan ettiğin için : )

İlgili sayfaya yazdım, buraya da yazıyorum. Korsan, ne kadar tanımlansa, ulvi anlamlar yüklense, felsefi kılıflar uydurulsa da yapılan eylem önünde sonunda "Hırsızlık"tır. Çalmanın kılıfını uydurmak da bir o kadar hastalıklıdır.

Eğer niyet düzeni bozmak, sisteme çomak sokmaksa çalmadan da bir yol bulunabilmelidir. Hatta bu yolu bulanlar da vardır. Protesto edin, izlemeyin? Hırsızlık yapmaya harcanan zaman kadar organize olsa protestocular bu fiyatlandırma işine çoktan çözüm bulunurdu.


Daha da bu konuda söyleyecek lafım, korsan üretip, satan ve dahi korsandan yararlanan hırsızların ürettiği argümanlarla muhatab olasım da yoktur.
: )
sevgiler..